14
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
2574
Okunma

Başından belliydi çekip gideceğin
Palton bile emanet duruyordu ıslak iskemle üzerinde
Aklımı bıçak olup kesen ölü bakışların hâlâ aklımda
İçmeyecektik o son çayı;
Şehrin ayazı mı çaldı kalbini de böyle can alıyordu sözlerin
Bu son baharımız mıydı seninle biten
Böyle söke söke alacakmısın solumdan her şeyi
Boğazımda düğümlendi o son bakışın
İçinde geberte geberte aşka dair ne varsa
Döküverdin önüme birkaç kıçı kırık ayrılığı
Işıklar vurdu koskoca şehri alnının tam ortasından
Bir ateş eden gözlerin aklımda,
birde kahrolası ciddiyetin
Yalanlamaya kalktıkça sıkıyordu damarlarımı bir şeyler
Kendi kendine yanan o kokusu beter sigaran bile değildi umurumda
Masanın üzerinde bir alyans,iki boş bardak,bir çakmak
İçmeyecektik o son çayı;
Sanki az sonra sallanacak boynumda masadaki halka
Küçülen göz bebeklerin her ne kadar yalanlasa da var oluşunu
İnanmaya mahkumdum az sonra göreceğim ayrılık sahnesine
Ezber bozan bir düşmana dönüşün hiç çıkmayacak aklımdan
Belkide en hızlı seni kazıyacağım yarım yitik hafızamdan
Bir kaç ağlama nöbeti sonrası,
güneş doğacak felç olan sabahlarıma her şeyden habersiz
Neydik biz?
iki inatçı keçi
iki yaver bazen
iki yabancı arada
iki yolcu şimdi
Neydik biz söyle ?
Ayıklanması zor bir dolu umut
Hayal kırıkları kesiyor aklımı
Basıyorum kendi üzerime acımasızca
Susuyorum bastıra bastıra
Aklımın kıyısında yarım yüzün
Son birkaç sözün
Nereye saklasam gözyaşımı, hangi kolumun ardına ?
Kendime iyi de bakarım ben
Daha layık bir kalpte bulurum,
Ölümsüz dediğin her şey can çekişmede
Senle zorum yok tamam da
Terk dokunuyor be adama
İçmeyecektik o son çayı;
Dudağımı yakan bir razı geliş
Genzimde çöreklenen bir yanık nöbeti
Bilseydim, o iskeleden sürüklerdim cesedimi
Diriyken ölmek işten değil, ölüyken yaşamak zor bu dünyada
Sonra derin bir sükunet,sessizlik
Aklıma ilk gelen ne biliyor musun?
Kimin beyaz saçları dökülecek hırkamın üzerine
Kim uyuya kalacak televizyon izlerken o köşede
Kim tutacak buruş buruş ellerimi
Güzel bir anıyı emzirince gece göğsünde
Kim silecek gözümdeki o tatlı yaşı
Mavi badanalı o evde, kimin çocukları kovalayacak birbirini
Kim ısıracak o sıcacık ekmeğin kıtır kıtır köşesini
Yer , mekan ,insanlar
Değişecek elbet
Ağaçlar değişecek
Evler,arabalar ,caddeler , kediler
Her şey değişecek ardından
Kaldırım taşlarını saya saya uzaklaştığın an
Yapışıp yakana geri ver diyemedim ya hayallerimi
Bu saatten sonra kocamak bile büyümüyor gözümde
Hangi kadına can, hangi ette nefes bulur bilinmez şimdi ellerin
İçmeyecektik o son çayı;
Karışana kadar dökülen ıslak yapraklara
Saklayamadım gözyaşımı gururuma yenik düşüp
Ne var biliyor musun
Adın ...
Beddua gibi kalacak saklımda
Her yağmurda beni hatırla demiyorum sana
Kendine nasıl bakarsan bak umurumda değil
Sen de gün gelip kollarınla gizlice sildiğinde göz yaşını
içtiğimiz o son çayı hatırla
Gülşah Gayret
Tekirdağ
_
5.0
100% (25)