ÖYLE ZAMANSIZ BIRAKIP GİTMEK DE NE DEMEK ...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın GERÇEK BİR DOSTUN, ARKADAŞIN, YARENİN ZAMANSIZ YAŞADIĞI HÜZÜNDÜR DİZELERİN SEBEBİ
SAĞLIKLAR DİLİYORUM HUZUR VE MUTLULUKLAR VE SIMSICAK YÜREĞİNDEKİ ATEŞİN HİÇ SÖNMEMESİNİ Acıttı yüreğimi tarifsiz, yaşadığın gam, keder Yandım içten içe, belli etmeden kimseye Şaka gibi hayatlar, biliriz ki, bir var bir yok arası Eni konu bir nefes, tutulan en son nöbette Galip gelen olmasa da hayatların pey sürüldüğü savaşta Üzülmemek elde değil, çaresizlik karşısında elbette Lakin bir iz bırakmalı sen gibi, gönüllerde, en başta İyi de.. öyle zamansız bırakıp gitmek de ne demek Sana olan özlemlerimi doyuramadım ki henüz Bir bebek gibi emeklemekte tanışıklığımız Seni anlamaya çalışmaktan yorulmadım, inan Seni tanıma gayretimden Bir adım bile geri durmak gibi bir düşüncem yok Gözlerine dokunurken gözlerimle O eşşiz ruhuna varamamış olsam da Sana dair yüreğimden çağlayanlar her daim Hançeremi parçalayarak dilimden, kalemime Oradan da kağıda dökülen dizelerde yer alan Düşünce ve duygularımın her biri Senin için methiyelerin tamamı Çünkü senden ötürü Sol yanımdaki serçe kanadının sesleri Öyle zamansız bırakıp gitmek de ne demek Saçlarını okşayamadım ki doyasıya Mehtapta sarmaşıklar misali dolanıp birbirimize Gecenin kandillerine püff deyip Güneşin doğuşunu izleyemedik ki birlikte Ufkun ötesindeki yarınlara bakarak Hayallerimizle süslemedik ki tanyerinin aydınlığını Öyle zamansız bırakıp gitmek de ne demek Salınırken gönlümün gülizarının içinde Sana baktığında tabiat, biliyorum ki Kıştan daha çabuk çıkacak Belki de kış Hiç semtine bile uğramayacak dünyanın Ve baharlardan günler gelecek evrenin her yerine Öyle zamansız bırakıp gitmek de ne demek Seni tanıdığında tüm kullar Gülmeyi öğrenecekler azimle Sevmeyi bilecekler ödünsüz Kötülükten beri kılacaklar ruhlarını Başa bela egolarını yok edecekler Törpüleyecekler hırslarının tümünü Öyle zamansız bırakıp gitmek de ne demek Merhabandan mahrum kalmayan kullar Dost olmayı öğrenecek çevresindeki her cana Ödünsüz, önyargısız sevecekler birbirlerini İnsan insana kastetmeyecek bir daha Ve hiçbir anne yitirmeyecek Gelecek günlere dair umudunu Öyle zamansız bırakıp gitmek de ne demek Senin o sımsıcak gönlünü görünce Yaşayarak sevmeyi Severek yaşamayı öğrenecek insanlar Pervaneler yanmayacak ateşte Bülbüller hasret kalmayacak gülüne Sevenler kavuşacak Ne Kerem Aslı için yanacak Ne Ferhat Şirin için güreşecek yalçın kayalıklarla Ne de Mecnun dillere destan Leyla’sını Uçsuz bucaksız çöllerde aramayacak bir daha Öyle zamansız bırakıp gitmek de ne demek Çünkü sen gidersen Sönecek gözümün ışığı Karanlıklar içerisinde Bir büyük zindana dönüşecek dünya Ne dünler olacak, ne bugünlerden bahis Ne de yarınlara bir heves kalmayacak Bir sen gitmeyeceksin ki, giderken Ellerimi de alacaksın ellerimden Gözlerimin ferini Takatini dizlerimin Sevda türkülerimi dilimden Ve yüreğimi Boş bir beden kalacak bu faniden geriye Ne kendine hayreden Ne de ilgisi olan Yaşadığı çevreye |