KARA GÖZLÜ YÂRZincirle bağlıydı gönül bağımız Çözemedim işte, kara gözlü yâr; Aşkı yaşatmaktı bütün kaygımız Bozamadım işte, kara gözlü yâr. Her zerrem taşırken senin cismini Ne gözüm unutur, ne dil ismini Denedim, sensiz bir ömrün resmini Çizemedim işte, kara gözlü yâr. Zelzele yaşarım, kalp kalkar şaha Gözyaşım süzülür her of, her âh’a Senle dolaştığım yeri bir daha Gezemedim işte, kara gözlü yâr. El saçın özlerken, tenim terini Kim alacak söyle senin yerini Başka bir varlığı, başka birini Sezemedim işte, kara gözlü yâr. Hem seni yaşadım, hemi aradım Açtığın yaraya emi aradım İçtiğim meylerde demi aradım Sızamadım işte, kara gözlü yâr. Gidişinle bağım döndü gazele Bulur musun beni bende gez hele Bağrım viran edip giden güzele Kızamadım işte, kara gözlü yâr. Bırakırken beni mahzun ve garip Mutlu olamazsın kalplere girip Hayalini ayakaltına serip Ezemedim işte, kara gözlü yâr. 14 NİSAN 2002 |
Diyorum ya Mustafa SADE'ce şiir yazıyor.
Hormon yok, katkı maddesi yok.
Teknik, dil, duygu, bilgi, gözlem
Bir şiirde ne gerekliyse var." AŞIK OBALI'nın şiirle ilgili bu kanaatine aynen katılıyorum. Kes-yapıştır kolaycılığı değil, tamamen organik.
Tebriklerimle Şairim.