İZDÜŞÜM
Varda yok olmayanlar, yokta varı bilemez
Vahdet-i Vücut olan kuldan emân dilemez Gönlünde yitirmişsen, güneşten nur gelemez Edep, erkân lehçemiz, sükût iman gibidir Kişi, dili ardında saklı mercan gibidir… Âdem suretindedir, Âdem değildir herkes Kimisi bağda bülbül, kimisi leşte kerkes “Yaratandan ötürü” sevin deyince bir ses Rıza-yı Bâri için zorlar âsân gibidir Yaradanın hatrına her ay Nisan gibidir... Ölü içinde diri bulanlar beri gelsin Nesimî’nin aşkından sevdaya deri gelsin Fenafillâh katına erenin seri gelsin Hallâc-ı Mansur dârı zindanda tan gibidir Mâneviyat tahtında ulu sultan gibidir… İnsanı temel yaptık sevginin mihengine Kucak açtık bakmadan dini, dili, rengine Yolumuz tevazudur talip olduk engine Beyni kirli olanın zellesi zan gibidir Kibrin başı şeytandan, sonu hüsran gibidir… Erenler meclisinde dem alıp âmil olan Aşk nuruna boyanır mâşuğa şamil olan İncinse de incitmez insan-ı kâmil olan Sözü zehir olanın, kelâmı kan gibidir İlim, hikmet, hakikat kalbe kalkan gibidir… Makamları defnettik hakikat mezarında Sevgiyi nağme yaptık bahçenin hezârında Aslan ceylanla dosttur Velînin nazarında Seyreyle kâinatı her zerre can gibidir “Bütün yaratılmışlar tek bir insan gibidir...” |