KURALLARI ÇİĞNENMİŞ YAŞAM
Kuralı çiğneyen
farklı bir zamandan kalma ve biteceği belli olmayan sonralara teslim olmak acı veriyor. kaderin askılıklarında üzerime giyeceğim hangi ümitlerin yardımına ihtıyacım var ve hangi acıların dolabını karıştırıp korku ve pişmanlıkların doruğunda dolaşacağım ; Allah’ın merhametine sığınıp. kazanmaya çalışırken yakalandığım çıkmazların hüsranında boğulmuş bir yüzün bedeniyle nasıl öğrenirim ki sevmeyi, bütün katılığıyla karşımda duran bu soğuk yaşamın yatağından, sıcak hayallerin şefkatine uzanacak o güzel duygulardan mahrumum artık. ümitlerime ne denli uzak düştüğümün düşüncesiyle neresinden tutunacağım dediğim bir hayata aslında hiç yakışmıyorum. çekip gitmenin hissine kaptırdığım aklın sonuna vardım dediği o karanlık girdaba devrilip gitmemse sanki bir an meselesi, içimde ki bu boşluklar büyüdükçe. şu sayısız zaman savurganlığımdan sıyrılıp, kaygıyla izlediğim köklü değişimlerin sokağında barınmış olan ruhu mu, ikna edecek vazgeçişlere o kadar çok ihtiyacım var ki şu an ; inanın sevinçli bekleyişlerin kenarında oturmuş mahcup ve kırgın bakan zavallı bir yolcu gibiyim kabahatlerin masrafından öfkeyi tasarruf etmiş. Fikrim de ve zihnimde ikamet eden mevcut şüphelerle hayatın arkasından isyan edip, benim gibi bakan kaç acılı insan var biliyor musunuz ? tatlı bir zamana ulaşmanın zor olduğunu kabullenmiş. ısmarlama zamanlarla sözleşmiş boş vaatlere dudak titreten, küçük, mutlu rahatlık havasına alışmak bütün her şeyi kabul görmek midir ? öyle çaresiz. anladım ve biliyorum ; zamanın evlat edindiği bu devinimli hayat sabrımın gücünü tahrik eden kötü kaderi fısıldıyor kulağıma, hatırlanması gözlerime ve ruhuma yasaklanmış yaşam kendini benden kısıtladıysa ben bütün gerçekliğinden koparılmış bir ömre mi talip mişim ? iyi ve güzel günlere hicret edemeden... |
saygılarımla
zaralıcan