DUR, DEDİ ZAMAN
Belirsizdi eşkâller öncesinde,
Biraz dağınık idi biraz yıkılmış Hanidir atmayan kâfir yüreğim. Son sanmıştım o günü Bitti bellemiştim Sevginin kor sevincini Duyumsadığım, kendimi bildim bileli. Meftun olmuştum bir kez aşka Kanıksamıştım doya doya. Kırıktı düşler, Sür git hayaller her şeye rağmen Emsalsiz bir tapınak İki yüreğin birleştiği. Mutlak değerden sıfıra tekabül Sonsuz bildiğim o tahayyül. Dur, dedi zaman Asla kıpırdama, Bırak iki kere de olsa Gösteriyorum doğruyu. Sınırsız sanmıştım Kulaç atarken ve yıkanırken İnci taneleriyle. Gözden değildi dökülen Yüreğin feryadı idi Sürerken o ahenksiz devinim. Kıt kanaat geçiniyordum öncesi Dirayetsizdi bir o kadar Gönül bildiğim Çağlarken düş ertesi. Yine yeniden sever mi insan Bin kez tökezlense de o tümsekte. Mecali de dermanı da veren Yaratan Ve sevmeyi öğreten O sünepe yalnızlık sürüp giderken. Ne başka bahara ne de yarına Günü yaşamak varken doya doya Sillesini yediğim yaren bildiğim Darbesi belki de hükmedildiğin Yaşanası ahret öncesi Kıymet vermesen de. Bir yakarış Tanrı’ya Tecellisi döngünün Ne varsa arda kalan Sıkı sıkı sarıldığım. |
Dertleri veren de, duaları kabul eden de odur.
Güzel şiir için kutluyorum.