H A N İ
dumanlı bir sabahın soguk yüzüne uyandım yine
gözlerimde buruk bir bekleyiş var uzaklardan sadece asi rüzgarın sesi çınlıyor kulaklarımda birde giderken söyledigin sözlerin kaldı aklımda hani deseydin ben seni hiç sevmedim anlardım bee açan güllerin dalında solup kurumasıydı yoklugun kadehlerin dolup boşalmasıydı gönül sarhoşlugum bir ruh ikizimdin sen benim yapa yanlız dünyamda seni düşlemek seni beklemek benim yaşama sebebimdi hani anlatsaydın bana hislerini belki anlardım bee sana göre basittir belki ayrılık ama bana göre ölüm sen bilmessin sabahlara kadar uykusuz kalıp düşünmeyi anlayamassında zaten nasır baglamış yüreginle bu sevgimi öylesine umarsızca döküldüki dudaklarından cümleler hani soguk kanlı bir katilin tetigi çekmesiydi gidişin gönlümün agır ceza mahkemesi kapattı bu aşk defterini baştan sona anlamsızca yazılmış bir hayat senaryosuydu tıpkı bir roman gibi aralıksızca karalandı ve yıpratıldı kahramanı sen oldun bak bir hayata karşılık yazdıgın kitabın hani deseydin sahte bir oyuna figüran oldugumu anlardım bee bugünlerde biter takvimlerin düşen yapraklarında kaybolursun güneş yüzü gören kar misali eriyip gidersin bir gün yüregimde herşey biter devran geçerde geriye birtek izin kalır kalbimde mutlu bir yaşam kurarsın belki yıktıgın hayatın üzerine hani senin bir kalleş oldugunu bilsem sevmezdim anladınmı bee Erkan ŞEREMET |