Ve Ben Hala Öldüğüm Yerdeyim
Bir ranzadayım sevgilim
Ve bir kitabın sayfalarını çeviriyorum Karşımda gözlerin duruyor Gözlerini okuyorum Bahar da açan çiçekleri izler gibi Buz gibi bir koğuşun içindeyim Kapı eşiğinden soğuk bir rüzgar giriyor Yatağım, ranzam, yastığım kışa teslim Gözyaşlarım kirpiklerimde kırağı bir özlem Burda geceler uzun geçiyor sevgilim Ama seni sevmeye doyamıyorum Yokluğun olsa gerek Ama ben yokluğunu hiç dert etmiyorum Kalemi elime alıyorum Ve seni yazıyorum Ranzamın paslı demirlerine Bazen yokluğun çok ağır basıyor Sonra kendimi bir masala kanmışım Bir rüya görmüşüm O rüyanın etkisinde kalmışım Diye teselli ediyorum Ama ne fayda Yokluğun işte Bir tüfeğin Namlusundan çıkan soğuk bir kurşun gibi Göğsümden vuruyor beni Ranzanın tam ortasına yığılıyorum Ellerimi iki yana açıyorum Yüksek bir binadan Bir boşluğa düşer gibiyim Parmak uçlarım sızlıyor sevgilim Yüreğim daralıyor Sanki bir kitabın ortasındayım Ve elektirikler kesilmiş Öylece kalmışım Ne bir ışık Ne de bir umut var Bu gece aydınlanmayacak sanırım Peki sen ne zaman gelirsin sevgilim Yüreğim çok üşüdü Ellerim ağladı Gözlerim sustu Ve ben hala öldüğüm yerdeyim Seni bekliyorum. İbrahim Dalkılıç 25/09/2014 23:55 izmir |