Mahur Bir BesteŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "Gökyüzüne bakmayanların kalbi daha çabuk kirlenir." Cahit Zarifoğlu Son günlerde Öylesine Dilime dolanan Hüzünlü bir melodinin Göğsümün üstüne bıraktığı Dünya ağırlığı Mahur bir bestenin deminde saklanmış Füsunkâr teranelerin Ruhumda yarattığı deli fırtına Göç yolunda kanat çırpan Bahara sevdalı Kırlangıçlar misâli Yorgunum kayıplarımdan Yitip giden yıllar ve Bu hüznün içinde eskimeyen Ayaz yanığı bir sevda İçimdeki sesleri susturmak için Demli bir çay olmalıydı masamda Bir de memleket kokulu Kır menekşeleri Sır değil ki Gözlerimdeki deniz Yağmurlu günlerde Yolculuklarda Taşar yatağından Neden/siz Deniz Derya Giritli |
Bunlardan daha da fazla ise şiirlerinizin ardında ki ruh kalitesini düşünmedim mi sanki?
İzmir'in zarif hanımefendisi o kadar belirgin bir figür. Siz en güzel ezgileri mırıldanırken, bir mırra kahvesi sunarken; şiirleriniz de sizi terennüm eder.
Açıktır ki; Bu kalem hangi konuyu işlese zihinlerde resmedebilir.
Estetik ve dizayn zevkini derhal ortaya koyuyor.
Kuru övgüde bulunmadığımın ve samimiyetimin teyidi mi? Elbette güzel İzmir. Yılın hemen tamamında güneş alan kentin sokaklarının, caddelerinin, dağlarının, denizinin bile rengi bir başka değil mi?
Eski Foça en fazla aklıma gelir. Klasik mimari sokaklar, caddeler, binalar, kitapçılar, sahil de piyasa yapmak, bir balık restaurantında yenilen yemek dahası ülkemin en güzel öğretmen evi lokalini orada görmem kanımca orada görmemden kaynaklanıyor. Başka bir yerde aynı fiziki ortam ne kadar da yavan hatta belki de kakavan olurdu. Yahut koylarında bir yat gezisi, hey gidi siren kayalıkları ve hey gidi Atatürk adası. Hani derim ki; Bazı yerlerin Atatürk'ün yüzünü çağrıştırdığı bahsinin basit bir propaganda cümlesi olmadığını ilk orada fark ettim ben. Şu kadar ki; İstiklal harbimizin Allah tarafından doğaya bile damgasını vurduğunu söylersem bunun her zihne oturmasını ummak elbette ham hayal. Çünkü bu yaklaşım tarzı rasyonalite ifade etmekten çok ancak sezilebilir. Nihayet bazı şeyler anlatılmaz, yaşanır derim.
Yine, Dikili'nin muhteşem sahili ve Balçova, Narlıdere gibi beldelere bir vurulmuşum ki pir vurulmak bu.
Bu bağlamda sizin adeta taşa hayat verecek, bir kayanın üzerinde açacak tek çiçek misali mısralarınız tesadüf değil. Melankoliyi bile anlatırken siz, yaşamın sıcaklığını duyurursunuz, hiç şüphe duymuyorum.
Yüreğinizi, emeğinizi ve kaleminizi içten selamlıyorum sayın şairem.