6
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
1447
Okunma

Kalemin kelâmın hükmü kalmadı
Heceler ben gibi yoruldu artık
Kim bilir belki de doldu miadı
Ümide tuğlalar örüldü artık
Heceler ben gibi yoruldu artık
Yol başını kesmiş hasretin devi
Kızıl kıyametle süslenmiş evi
Elinde kılıcı hamlesi kavi
Geriye dönemem sarıldı artık
Heceler ben gibi yoruldu artık
Bağrımda kan kızıl sabır tipisi
Ruhumda gecenin kabir kapısı
Sırçayla kaplıyken gönül yapısı
Bir lodos, bir tayfun kırıldı artık
Heceler ben gibi yoruldu artık
Sükûta âşıktım derde amâde
Tescilli divane ruhtan azâde
Bendeymiş kimsesiz yetim ifade
Vuslatın defteri dürüldü artık
Heceler ben gibi yoruldu artık
Cinnet hâli sanki bendeki bu hâl
Güzle sevgiliyim ilkbahar muhâl
Ne dağ ardı kaldı ne izbe mahâl
Hayâlim yerlere serildi artık
Heceler ben gibi yoruldu artık
Geceler rüyamdan vuslatı biçti
Zühre gözlerimden beynimi içti
Mazim üçer beşer önümden geçti
Anladım ki hüküm verildi artık
Heceler ben gibi yoruldu artık
Günün ortası yok ardı karanlık
Tebessüm dudakta sade bir anlık
Hangi gün belirir son kahramanlık
Zaman hezimete kuruldu artık
Heceler ben gibi yoruldu artık
Ahdimiz yâr idi hünkâra ayân
Cevr-i cefâ ile eyledik beyân
Uyan ey Makberî uykudan uyan
Yolun son noktası görüldü artık
Heceler ben gibi yoruldu artık
______Makberî….13/09/2014……04:40…..İst