KEŞKELERyaşanılan her pişmanlıkta keşkeler vardı gizlenen. zamana ertelediğim ağır aksak umutları keşkelerin kuyruğuna bağlayıp dolaştırmışımdır çoğu zaman ömrümde örselenmiş duygular her gürzü yedikçe ağzı burnu kan içinde yere düşer sonra tekrar diklenirdi çaresizlik karşısına. Hz.Musa’nın yazıtları yoktu elimde dört kitaba inanmıştım ama şeytan taşlamakla vakit de kaybetmedim çünkü biliyordum ki her attığım taşın biri mutlaka kafama gelecekti. her insanın içindeydi şeytan gönle vesvese ekip bitimsiz sancılarla keşkeleri doğururdu gün ışığına.. hâlbuki yaşanan yaşanmıştı olması gerektiği gibi de bitmişti yâr’e bir dokunuş Rab’be ahla dönüştü boynu bükük. gece siyah örtüsünü üstümüze örtmeden ’düşünme’ denen ateşi harlamadık hiçbir zaman o kadar meşguldük ki yaptıklarımızla doğruyu kendimize yanlışı şeytana batırdık durmadan. ’nefs’ şeytanla öyle bir hasbihâl içindeydi ki kibrimizden yanımıza yaklaşılmazdı her şeyin iyisini biz yapardık bu yüzdendi her şeye değen nazar akla değmezdi her gün doğumunda anne koynunun masumluğundan çıkar şeytanın doymamış hırslarının ilk adımı atardık hayata. keşke dediğim her ömür durağında ’geleceğe’ giden bir otobüs olurdu mutlaka ve ben kaçırdığım her otobüsün peşinden ’keşke’ demekten usandım artık. ’oh ben yaptım’ ’ne iyi yaptım’ limanındayım şu anda. Ayvazım DENİZ |