İYİLEŞMELİSİN DİYE BAĞIRDIĞIMDA
İYİLEŞMELİSİN DİYE BAĞIRDIĞIMDA
O muhteşem kahvaltı sofrasına dudaklarımı bükerek ve acıyarak bakıyordum,Beykoz sırtlarında dikilmiş olan bu villa alabildiğine çok güzel olmaktan öte muhteşem ama ,maalesef yine zenginlerin,şu kodamanların tekeline geçmiş yeşil ve mavinin çalıntıları idi. Her şey para değil diyordum ama hayır hayır bu ülkede para her şeydi,zayıflar şu zenginlerin büyük adımlarında ayakkabı tabanlarında küçük bir karınca misali eziliyordu kirli hak olmayan paralar bu ülkede su gibi harcanırken bazen İtalya’dan bir farkı olmadığını hatta fark attığını düşünüyordum Bu adam ise karısının verdiği sermayeyi büyütmüş haklı bir zenginliğe kavuşmuştu,ama gelin görünki zenginliğin içerisinde ağlıyordu,karısının ona bakışları onu her gün öldürüyor olmalı idi, onun bu halini gördükçe kahroluyor olmalıydı Çay servisim harika porselen bir takımda sunulurken muhtemelen her şey çok değerli idi,dışarıda bahçede olan heykeller kim bilir kimin eseriydi?her şey alabildiğine özenilmiş ihtimamla seçilmişti,nasıl bir zenginlik diye etrafıma baktığımda rahatsız olmuştum,bu kadarı fazla ve korkutucu idi,bilemiyorum kendi kişiliğimden olmalı ben bu kadar varlığı kaldıramazdım,bu varlık içerisinde mutlaka ve mutlaka bir mutluluk oyunu oynardı ve ihtiraslı olup ,illa o yenerdi ve elin boş kalırdın,bu bir ders olmalı idi,etrafımda dinlediğim zenginlerin çoğu niye mutsuzdu? Tam çayımı yudumlamaya başlamıştım ki bir çift el boynuma yapıştı nefes alamıyordum boynumdaki kolyeye erişmek istiyordu,inadına sımsıkı yakaladım,ama yenemedim kolyem yerlerde Beykoz camları ve arasındaki midyeler tekerlekli sandalyenin altında eziliyordu şimdi,nasıl olduğunu anlayamadım,sadece ellerini kullanabilen bu kadın konuşmuyor ve yürüyemiyordu,ve bana arkamdan gelerek kolyemi koparmayı başarabilmişti,bedenindeki tek güç kollarında idi Herkes şaşkın kızı gözlerini faltaşı gibi açmış neler oluyor?diye anlamaya çalışıyordu o anda ayağa kalktım,o anın verdiği panik ile İyileşmelisin duydunmu akılsız şımarık!iyileşmelisin!genç kızlığında da bu idin her zaman ,güler yüzlü gözüken içerinden sinsi ihtiraslı Şimdi beni iyi dinle bakalım!bu adamın ve bu kızın sana ihtiyacı var ben sadece bir konuktum ,bu hayatın içerisine akmaya ise hiç niyetim yok,beni kendine rakip görmeyi bırak benim de evlatlarım var,bende ölüm yaşadım ,bir ayağım tutmadığı günler yaşarken hiç sızlanmadım, ve yendim,sende güçlü olmalısın bu insanları yüz üstü bırakmamalısın çünkü sen sağsın,mücadele et!duydun mu mücadele et!kendisini bırakmış şapşal ! sizlere gelince kahvaltı için çok teşekkürler ,şimdilik hoşça kalın dediğimde,adamcağız arkamdan koşarak ’’ eşim gördüğün gibi normal değil o hasta ne olur kusuruna bakma ’’diye özür diliyordu ,arkamı dönerek o iyileşmeli ve ailesine sizlere sahip çıkmalı diye bağırıyordum, KENDİ HAYATIMA AKARKEN Evlerinde mışıl mışıl çiçekli basma yorganların huzur dolu uyumalarını dinliyorum şimdi karanlığın içerisinden birden beliriveren şu ay gibi güneş gündüzlerin içerisinde zaten var ama gecelere kuvvet veren ay,bulutlardan çıkılan kutsal bir merdiven gibi adımlarım uzaklaşırken varlık görkem saraylar naçar simsiyahmış meğer dibi ağlayanları duyuyorum uzaklardan tuhaf baykuş sesleri ne tarafa baksam atrafımdaki ağaçların üzerinde kemirgenler canım yeşilleri yok ediyor gibi villaları dikmişler huzurlarını kesmiş biri şehrin ortasına varırken hala kalbim çarpıyor yerinden çıkacak sanki yağmur deliler gibi yağıyor ters çevrilen şemsiyem rüzgarda alay ediyor sanki olsun evime ulaştım bir tek şey var şimdi not al diyor galiba şu hayat gösterdikleri bana bir ders sanki DELİLER GİBİ BİR YAĞMUR RÜZGAR DEVİRDİ DEVİRECEK EZİLİYORUM SANKİ OLSUN EVİME ULAŞTIĞIMDA HAYAT BANA DİP BİR NOT DAHA AL BAKALIM DEDİ MİRAY |
belki böylesi daha iyidir... yeniden başlamak lazım.. eskiden arınmak lazım.. iy iki varsınız binay hn... yazılarınızı okumak büyük zevk.. umarım.. hepde okuruz... :)) müziklerinizden bahsetmiyorum bile :) İYİ Kİ VARSINIZ..!!!