Etrafında algılayamadığı uğultulu sesler
Hatırladığı tek şey silik sönük kalabalıklar
Paris’e hareket eden uçak sona doğru pistinde
Pilot kontrolünü kaybederken
Ocak ayı kabus gibi çöküverir o yüreğinde
Liberte’nin notalarında asileşmiş ruhu isyanlardan
Ölümün acısı kızgın Afrika çöl kumlarından
Dua ettiği antik çağ yedi harikasından
Fırtınalar dinmiyor dökülüyor evin sıvalarından
Beyin hücrelerinden sıyrılırken acımasız
zaman Mısır efsanesi tütsüleniyor
güneşin şehrinde
Kalın sütünların arasından süzülürken bir tutam ışık
Felukalar ilerliyor Nil’in
maviliklerinde
Şehir ş
aşkındı bir ses vardı şimdi ölüler diyarından
Kleopatra uzatırken tacını
“kraliçeler güçlü olur!” diye sarsıyordu tuttuğu kolundan
Yosunlar ha bire çeker diplere boğuldu boğulacak neredeyse
Bu
kadın hayaller görür beyninde oluşmuş o dertle
Sonunda buluşurlar ölüler ülkesinde
lapisin gizeminde…