Sebeb-i Alamet
Cesaretsizliğini görmeyeyim ebeka
Çünkü cesaretsizlik çaresizlik getirir Mezarlıklar ve içlerinde baykuşlar öten virane evler adına Ben bi öldüm, ölmek yaşamakmış seninle Ki ölümün bile çaresi şefkat seçildi ebeka (sarıl-sana) Burası bizim çıkmaz sokağımız ebeka (yaklaşsana) Üzülmekten o kadar korktu ki insan Asla mutlu olamadı hiçbir zaman Lakin acı hep hazır tetik Senin gönüllü mutsuzluğun Onun umurunda bile değildi Öyle bakma Ebeka Bu hüzünlü bakışlar hiçbir şeyi değiştirmez Değiştirmeyecek… Sırf yeniden soru sorman için aynı cevaba İşaret parmağını doğrultup alnının ortasına Mimikleri ölmüş gülüşüne dokunacak… Yalnızlığın çivisi çıktı ebeka Birinin sevinci diğerinin hüznüyken Kim bana insanlığı giydirebilir? Oysa iyilik geri dönüşümlü demiştin Demiştin de… Çekilip soluma dönmeni beklemiştim Sen yürüdün diye mi? ardın sıra silindi yollar Bu suret benim değil yalan söyledi aynalar Birinin hüznü diğerine güldü ebeka Mutsuzluğumdan anlasana Ben kuşların yalancısıyım Her bulduğunda kaybettiğin aradığın olamaz Bulduğun yeterince vicdansız olduğu için bencil Kaybettiğin yeterince küstah olduğu için yalnız Aradıklarınsa gri oldukları için siyahtılar O halde bile masumiyeti sorguladılar Boşuna gidenlerin hesabını tuttular Sevgiye nankör baktılar da Tek tek huzurdan kovuldular Ah Arsız isyanım. Çıkarsız yanım Sen zoru seversin. Lakin! Biz hiç onlardan olmadık Öyleyse neden yokluğundan sorgudayım Özetle (bizi) Ebeka Bir günaha besmele çeker gibiyiz Kalbimizi ısıtmaya yetmedi Paha biçilmez sözlerimiz Bugün Sevaplarımca zarardayım Üç Fatiha yolladım namüsait ruhuna Hakkım için zerre ziyan edilmesin aşka yetişmeliyiz… SEBAHAT KARA (ben ve kendim gibi) |