Demek ki Geldin Eylül
Hayrettin Taylan
Eylülün çıktısını aldım E’kim dayanır bana…. K’asım ‘ım ben…hilalin, helalin, cemalin yeter bana A’ra ‘ılık bir kış gelmeden O’cağımda kaynayan sevdalar var Şu’batı varya aşk doğuma değiştirmem N’insanda yeşerir bütün ilkler, bütün aşk çiçekleri, bütün fikri cümleler M’ayısı yeni büyümüş yazlar, yazgılar var Haz’iran’sa gözlerine bakmak zina Tem’ muzunu ye bunca manalar arasında Ağustos sen dur biraz…uzat sıcak sevdanın yazgı yazını Ey ‘Lül gelmesin…daha filizimizin filmi bitmedi Daha sonlarımızın yaprakları sararmadı Daha s’onsuzluğa hazır değilim E ‘kim dayanır O’ndan başka… Mevsimler demek ki mutsuzum Demek ki sığmıyorum aylara… Demek ki sevmişim Demek ki suç mevsimlerde değil sevmekte… Demek ki her yar bir yıla , bir yola, bir ömre sığmazmış Demek ki geldin eylül.. İçimdeki yeşil gözlü yaprakları dökmeye İçimde oyalanmış sevgi sarmaşığını sarartmaya Aşka meyve veren bütün ağaçlarımı çıplak bırakmaya Hüznün postunu sermeye Telmihlerini sermeye Ünlemlerle damlaları benzetmeye Dahası içimdeki devrik aşk devini canlandırmaya Demek ki içimin sonbaharısın eylül… Demek ki yeniden onun gidişini hatırlatmaya Gel eylül razıyım da … Biz ihtilali unuttuk ama ayrılmayı unutamadık. Ayrılığı unutacak ay var mı ki eylül E’kim dayanır o’ndan b’aşka K’asım’ın nesliyim , dirilişin kökünde yeşeririm ben Ara’ılık mevsimler hoşgörümde kara bahtının kara kışına hazırlanırken O’cağın adamıyım, benimle başlar ilkler, ilkeler, erdemler |