Sükutun çığlıkları
Sen hiç böyle görmedin beni
Yer değiştirmiş el ve ayaklarım Gezitiye çıkarken Sen hiç böyle bilmedin beni Cevizin kabuğunu Gözlerimle kırarken Sen hiç böyle duymadın beni Kiraz ağaçları arasında Muz toplarken Sen hiç böyle bakmadın bana Engebeli bir vadiyi Otobana çevirirken Sen hiç böyle hissetmedin beni Kapıya siyah bir kuşak geçirip Körebe oynarken Sen hiç böyle düşünmedin beni Vahşi bir kedinin Tüyleriyle oynarken Sen hiç böyle tanımadın beni Zehirli bir kobranın Derisini yüzerken Sen hiç böyle beklemedin beni Mühürlü bir kapıyı Medcezir ile açarken Sen hiç böyle zannetmedin beni Nil Nehri’nin vadilerini Ellerimle ayırırken Sen hiç böyle sanmadın beni Daracık bir kanaldan Kızıl Deniz’ i fışkırtırken Sen hiç böyle ummadın beni Alev alev yanmama rağmen Avaz avaz susarken Sen hiç böyle görmedin beni Elimde ateş tutup Suları yakarken Nazlı Çelebi |