VEDA
Ey aşka susamış temiz yürekli genç,
Aşk yolunda koşmayı kolay mı sandın? Aşmadan karlı dağı, dikenli yolu Huzura ermeği marifet mi sandın? Bu yollar yokuştur, menzilleri çoktur, Geçit yoktur, derin sular var der Yunus Yollarda kalmadan, suda boğulmadan İki kelam aşka götürür mü sandın? Bu dünya fanidir, değildir ebedi Vefasız dünyayı vefalı mı sandın? Değildir bu dünya darılma dünyası Dünya dayanma yeri, bilmem mi sandın? Her gönül aşka değer biçer mi sandın? Hak eder mi sandın Aşkı her yüreğin, Yürek denen hazinenin kapısını Sahiden düşündün mü avama açık? Nazlı yâre ulaşmak kolay mı sandın Nazlı yar her gelene gider mi sandın O yârin gönlünle girmenin sonunun Ebed olduğunu unuttum mu sandın İstiyorsan ulaşmayı sonsuz aşka Ardına bırakmak gerek tüm dünyayı Çıkarmak gerek “keşke” nin kılıfını Bir üryan olarak varmak gerek yâre. O yar ki kapısı kapalı ağyara Yetmez ki çalmak kapısının Sonsuzluğun, aşkın, huzurun yolunda Hızla giden dört teker yeter mi sandın Sen, ey aşka susamış temiz yürekli, Yüreğindeki saf aşkı ziyan etme, Elest meclisindeki yârin aşkını Yaban ellerde tüketip de boş etme Azın, özün, yolun, sonun senin olsun Umudun arşta, aşkın kalbinde olsun, Gece gündüz niyaz et tüm kâinata Yüreğinde taşıyamadığın aşka Yoldaş bir gönül nasibin olsun Her şey gönlünce, her şey ömrünce olsun. |