AĞLAMA *
hüzünlü bakışların acaba neden
sözlerinde sesinde gizlediğin sır ne yüreğinde alevler yangınlar var sukûtunun derinindeki duyguların firarda dudakların unutmuş tebessümünü çocuksu gülüşlerini nerede kaybettin söyle kimbilir hangi tiyatronun son sahnesinde damlamasın ne olur gözlerinden yaşlar ağlama çöcuk damlayan yarım kalan güftesidir ömrümün kalemime düşen tümceler buruktur senden kalan alışamadın sen eşin dostun inciten sözlerine acıtmasın cam kırıkları duru temiz kalbini efsunlu bir serzeniştir geçmişten sana kalan çocuk sonbahar rüzgarlarıdır fûtursuzca esen kalan ömrüme ayak izlerim sözcükler bırakıyor kuru yapraklara göç göç oldu ömürlerimiz gurbetin yokuşlu dikenli yollarda kervanların heybelerinde unutulduk hani mutlu günlerimiz rüzgarın uğultusu dağıtsın sessiz hazanların kokusunu resimler çekmeliyiz hüzünlerimizden gökyüzüne asmalıyız rûşenli yağmurlar yıkasın kederi gâmı acılar uçsun uçurtma olsun ebruli odandaki gözyaşlarını sildim sen gidince kalmasın öksüz buralarda çocuk Nurcihan 20*8*2014 |