HADİ/İyi bak bana hayatın posasıdır gördüğün gözler demlenmeye niyetin yoksa kaynamaya niyeti olmaz yüreğimin / Zaman usulca çekiyor içine beni Ellerimde nasır, göğsümde ağır bir ölümle Ben çatlamış taşların çentiği gibi suskun . Sen ; Avaz avaz ayrılığı patlatırsın sancıyarak kulaklarıma Dokunma acımaktan usanan kahpe yaralarıma Ölüme yüz sürme incinir yanakların İncindiğin yerde korkarsın kendinden ,titrer ayakların Ben bilirim bu dipsiz istasyonları Kemiğe dayanan kırbaç yarasını Rutubet kokusunu Can doğradığımız eşkiya kan uykusunu ... Bu günahkar ayrılığın ömrü var daha Acele etme sevgili ... Bir susayış boyu boğuk içim şimdi Dağlar diz çökmüş Ömür dudak bükmüş zorbalığıma Evvel zaman dediklerine inandırıyorum kendimi şu sıralar Darmadağınım, başımda yılgın bir ağrı Gözde yaş cabası Dilimde kekremsi bir serum acısı Dünyaya iliklenemem sevgili K/asamam avuçlarımda can çekişi gibi sensiz saatleri Ölüm hak, miras helal diyorlar ya hani Sen de helal et tutmaya korktuğum o ulaşılmaz ellerini Hiçbirşey temiz değil süt beyaz kefenlerden Ölümü ayıklamadıkça bu dünyadan kirli cesetlerden Firarız seninle sevgili Canlarımız recm olmuş Yaşam / ölüm iki hasım şimdi Biz ayrılığa mesken Bedenler değiş tokuş Dört yanı kemiklerine sığmayan ölülerle dolu bu şehrin Evler sakıncalı yalnızlıklara sahip Ve gece faili Yıldızlarını aşırır kendi ceplerinden Bu arayış Bu iç çekiş ciğerinin dibine kadar Özlemek seni varlığını kusturupta dudaklarıma Özlemek Ölmenin içindeki kalabalıktan kaçıp Kirpiklerine saklamak leşimi... Susmak istiyorum bir Nazım Hikmet şiiri gibi yerli yerinde Arta kalanlarımı paylaşsın istiyorum leş kargaları Kasıtlı bu ölüm de sevsin seni özlemeyi Ben hayata küstüm sevgili Bu dört duvarın sessizliğine karıştı sitemlerim Acılarıma mil çeken kalbin hani ? Yüz sürdüğüm tüm soğuk yanaklardan Söküyorum şu sıralar günahkar gözyaşlarımı Al payına düşeni Belki baharı görmez körpe ömrün Bu kıştan bu kardan Ayıkla çarçabuk yapraklarını hazanımdan Hadi ! Gülşah Gayret Tekirdağ _ |