AVAZIMIN YETTİĞİ KADAR SUSMAK İSTİYORUM
.....
Susuyorum sustukça bu kalbim içimde derin ve sessiz haykırışlar oluşturuyor sanki yüreğimde depremler meydana geliyor avazımın yettiği kadar susmak istiyorum boğazıma düğümleniyor sana olan hasretim kelimeler lål oluyor dudaklarımda söyleyemiyorum biliyorum ki kelimeler yetersiz ve anlamsız kalıyor anlatmaya çalıştığımda içimdeki sevdamı sustukça içim kan revan içimde sakladıkca duygularımı içimde yaşamaya mahkum oluyorum bendeki seni tek sebebi sensin bu susmaların sana susuyorum sessizliğimde eriyorum bazen aklım başımdan gidiyor kayboluyorum kendimi aradığımda ise sadece sende buluyorum sus yüreğim hayır dur susma sen sustukca ben ağlıyorum ağladıkca korkulu rüyalarıma saplanıyorum susma sustukca kan ağlıyorum içim acıyor anlamıyor musun içim eriyor bedenim damla damla düşüyor kara toprağa sen olmadıkça içimde ihtilaller kopuyor dillenemeyen sevdamız için konuş dillere gelsin içimdeki fırtınalar suskun yüreğim aklıma getirdikce dillenemediğim sevdanı karmaşık bir hal alıyor susuyorum duygularım perişan aklım ise delik deşik sen sustukca kapanıyorum dağ gibi yüreğime koca bir çığ düşermişcesine yalvarıyorum gökyüzünün ağlamasıyla sağanaklara tutuluyorum sırılsıklam sana bu can bilmiyorsun ama hep sana yenik düşüyorum düştükçe sustuklarım geliyor aklıma aklım çaresiz düşüncelerimde kayboluyor duygularım perişan kan ter içinde bedenim susma dillendir şu dilsiz yüreğimi ellerimin tutamadığı bu sevdaya şahit olan bu yaralı yüreğime bir şans ver sadece konuş ansızın acı vermeden konuş dillendir şu lanet olasıca dudaklarımı bekletme acıyan sevdamı susma sarmalıyım ızdırap çeken yaralarımı ben ve yüreğim baş başa utanma çekinme söyle o’na olan sevdamı seviyorum de ölüyorum de yeter ki susma yüreğim susma sensiz yaşayamadığım bu hayatta bir tek seni seviyorum bir ömre sığdıramadığım sana kendimi kurban ediyorum geçmişe mühürlediğim bu gönlümü sadece sana açıyorum bu karmaşık hayatımda bir tek seni istiyorum ve şimdi söylüyorum seni çok seviyorum MELTEM KINIC Şiirime ses olan Ufuk Çınar sonsuz teşekkürler saygılarımla... |