KAPI ARKASI HÜZÜNLERİGeceyi giydim üzerime Gece oldum... Yağmur olayım dedim Yanlış ağaca düşüp Yanlış çiçekte açmaktan korktum... Takvim yaprakları gibi Kopartılıp azalmak Ya da! Duvara mahkum Eski saatin Akrep ve yelkovanı olup Aynı yerde dönüp durmak İçimden hiç gelmiyor Böyle yaşamak... Antika kırık vazonun En dibe itilmesi gibi Camları yorgun büfede... Kasalara gizlenmiş En nadide mücevher gibi Ne kadar kıymetliyse O kadar sakınıılmak Ve Yalnızlığa mahkum olmak... İnsana hasret Dillenmeyen anıların Sessizliği gibi Olmamalı hayat... Oysa ki! Tarlada güneşle danseden Bir başağın Buğday tanesi olmalıyım... Değirmen taşında ezilmeyip Tutunduğum ilk rüzgarda Uykusuz bir nehre karışıp Gezinmeliyim Kabuğumu yumuşatıp Üzerimden atıncaya dek... Sonra! En sevdiğim çiçeğin Narin bedenine sarılmalıyım Onda eriyip Tekrar tekrar Karışmalıyım hayata... Esra TÜRKER - KAPI ARKASI HÜZÜNLERİ - İkibinondört |
Değirmen taşında ezilmeyip
Tutunduğum ilk rüzgarda
Uykusuz bir nehre karışıp
Gezinmeliyim
Kabuğumu yumuşatıp
Üzerimden atıncaya dek...
Sonra!
En sevdiğim çiçeğin
Narin bedenine sarılmalıyım
Onda eriyip
Tekrar tekrar
Karışmalıyım hayata...
Mükemmeldi tek kelime..............
Kutluyorum yüreğine sağlık selamlar