Parmaklıklar ArdındaBen kanadı kırık yaralı bir kuşum. Anasından tertemiz doğmuş. Zalimler karşısında öfkesini kusmuş, Yüreği yaralı kader mahkumuyum. Ben günahlarımın altında iki büklüm, Sokağa atılmış, Yağmur altında ıslanmış kedi, Ne derseniz deyin! Parmaklıklar ardına saklanmış, Hayat yolcusuyum. Sen hiç kör oldun mu? Ben müebbet karanlığa teslim oldum, Bu yaşımda yaşam yokuşunda yoruldum. Senin gönlün, Gönlün, kara kışlara ağlaya ağlaya teslim oldu mu? Yavrunun kokusuna hasret duyup, Ağladın mı gecelerce? Sen gökyüzündeki kuşlara inat kollarını açıp, Özgürlük hayâliyle yanıp yanıp kavruldun mu? Ne zaman mektup gelse ellerin titreye titreye. Gözlerin acı günlerden kalma hep neşeye gebe, Yaşlar içinde telaşla okudun mu yâr mektubunu? Kan damladı mı yüreğine mevsimler akıp giderken, Zaman seni de yordu mu? Avludaki voltalarımın sayısını unuttum sevdiğim! Benim imtihanımdır bu mapushane bilirim. Güzel yüzünü,gülen yüzünü gönlüme hançerledim, Seni parmaklıklar ardında bile olsa hep sevdim. Ya sen ? Ya sen helalim? Kaderin boynuma ördüğü bu halatdan, Çileli gözü yaşlı kocandan utandın mı? Senin de mi boynunu büktü haksızlık? Yoksa sen de mi kader mahkumusun? Susma konuş,ne olur? Ben içerde, Sen dışarıda aşağılayıcı bakışların, Alaycı gözlerin mahkumu musun? |
Saygılar