Çığlık Çığlığa
-I-
Çığlığı basar kötü kokulu korkularımızın. Üzerimize yağar ateş topları günbegün, Günbegün eririz. Baştan aşağı sokaklar bulanır, Yürekten damlayan kanlar içinde. Boynu bükük feryatların sesleri yankılanır. Caddeler, sokaklar, kaldırımlar şimdi bîçare susmuş, Ana,baba cennet kokulu kuzular içli içli ağlamaklı… Hazan mevsimi yaprakları gibi oradan oraya savrulur, Savaşın katran karası yüzünde kayboluruz. -II- Hani en sevdiğim oyuncağım vardı her gece, Korktuğumda sarılarak yattığım, masallar anlattığım. Geleceğe ait ümitlerim vardı, Neredeler şimdi? Hani babam! Nerede cefakâr gül güzeli anam? Soruyorum şimdi ben nerelere gideyim, Kime ana, kime baba diyeyim? Ahh her gün ölmekteyim! -III- Güneş küstü mü bize yoksa! Ne yaptık ki ona? Neden doğmuyor artık? Gökyüzünü kim siyaha boyadı böyle! Soruyorum size, Hep böyle karanlıkta mı kalacak yüreğim? Bir mum dahi yakan olmayacak mı ? Yitip giden, Ellerimden kayan suçsuz günlerime Zavallı ömrüme. [ FİLİSTİN HALKINA ZULM EDEN İSRAİL`İ KINIYORUM!] |
sorun şu ki hep karşımızdakiler piyon dur,büyük oyuncu ortada yoktur veya görmek istemiyoruz,kana susamış
plütoktatlar yönetmekte,kafamızı kaldırıp bunları görmeliyiz.