Sen gidiyorsun ya Şimdi bütün eşya kendi özgül ağırlığı altında eziliyor Gözyaşları betonlara hapsedilmiş Çoruh nehrinin suları Özgürlük umuduyla gökyüzüne buharlanıyor Terkedilmiş Kaçkar dağının etekleri Bir zamanlar derelerinde çimen çocukların taşlarda kuruttukları elbise kokularından çekiyor içine hasretini Ben ise Dudaklarımda memleket şiveli anonim ezgilerle Yeşil bir zeytin yaprağından Artvin’e hasretimi demliyor İsyanları kundaklayıp kucağımda Taştan çıkan ekmeğin hatrına sabrımı bilevliyor Emek yanığı terlemiş ağıtları bastırıyorum bağrımda
Sen gidiyorsun ya Yağmur Kavrulmuş topraklara sevinç gözyaşları döküyor Terkedilmiş her ne varsa sokak ortasında Islanıyor baştan ayağa Hani o şiirlerde aşk’a atfedilen damlalar varya Herkesin yağdığında yürümek istediği Yağınca da kaçıştığı yağmurlar iliklerini üşütüyor kimsesizliğin Bir bulut daha doğuyor Sadece Güneş’in gülümsediği yırtık parkalı yoksulluktan Bağdadi ve balçık kardeşliğinde ki toprak evler Serinliği soluyorlar damarlarından Ve garibanlığın ateşi yükseliyor Delik çoraplı parmak uçlarından
Sen gidiyorsun ya Satılmış namerd’in biri bayrağımı indiriyor gönderden Düşmanlar seviniyor avuçlarını oğuşturarak Sayki kan’ı revana bulanıyorum Uhud’un okları param parça kırıyor dişlerimi Gel gör ki Bir türkü kavuruyor işte o zaman içimi Hey onbeşli onbeşli
Sen gidiyorsun ya Bir asırlık ömrü adaleti görmeye yetmiyor Berfo ana’nın Kurumuş umudun üstünde ki ayak izleri Tozlu raflarla kapatıyor üstünü dosyalı yalanların Etiketi kömür karası kader olan ölüm pazarında Çizmeleri çamurlanıyor güneş’in İnsanlık tabakasından sarı baretli Vicdan sarıyor cansız sedyeler Ve hala utanmadan içimizde yaşıyor Ölüme müstehaktır diyen Gazeteci insan’sı müsveddeler
Sen gidiyorsun ya Olmanın olmamaya kılıç kuşandığı zaman merhalesinde Bir venüs yörüngesi çiziyorum anane’lerin güzergah’ına Vecizelerimin yüzüne sert tokatlar yiyorum Aforizması hamaset kokan mizaçlardan Geriye kalan bir sözcükler Birde tutunduğum davam ve sen Martısız denizler kadar Yanlızlık içiyorum çıplak gökyüzünün terinden
Sen gidiyorsun ya Karanlığın mavisinden ayırdığı gökyüzüne Senin adını veriyorum Felçli bir senlikten kımıldayamayan bakışlarımla Yatağında seyreden bir suya dokunan Yeşil bir çimen edasıyla Narince uzanıp serinliklerine Çehrende binbir yıldızın seyrine dalıyorum Umarı olmayan bu dert ile Saliselerce ben tükeniyorum hücrelerimde Milyonlarca sen diriliyorsun yüreğimde Sende gecenin karanlığa gündüzün ışıklarıyla ihanet ettiği gibi ihanet etme Toprağa defnedip dudaklarda yankılanan ismimi cenaze koyup ta Gitme...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sen Gidiyorsun Ya şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sen Gidiyorsun Ya şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Begendim.
Ellerine saglik......