Gel Zeyn Gel ki adımların Hızır’ın ayaklarında bereket olsun bir bir umut düşürsün toprakları arşınlayan tomurcuklara Güneş aldığın her nefes verdiğin her nefes te Ziyâ’lar doğursun step’lerin ana kucağında Ve ne kadar kızıl şafak ne kadar tükenmişlik varsa Mazlum olan sesin dua silahıdır yüreğin ellerin tut her birini sıkıca tut aln’ın dan karışla Ki Çocuklar korkusuz ca gülümse sin Gözlerini yumma dan ufuklara
Gel Zeyn Gel ki dağı taşı parsellenmiş şehirlerin eteklerinde yamalar sökülsün Gamzelerin de gizlenen gülüşünden bir tebessüm lûtfet Göğüs kafesi beton yaralar la açılan renkler Kuşlar misali gök yüzün de süzülsün Ezânların yalnızlığımı ciğerlerim de hançerlediği vakitlerde Baş döndüren hız la genleşen koca koskoca bir boşlukta Şelpe’ler le inleyen sazın teli gibi aklıma düşmelerin Ve bilmelisin ki bu benim kefen giyinmiş halim
Gel resimlerin yıpranan kenarların da gözlerine eğreti mutluluk sürmeleyen yetim sofraların dövülen itilen hor görülen elleri Zeyn Gel Avam tabakan dan kaçak bir türkü fısılda kulaklarıma Zulüm rüzgârın da uçuşan sakallarım aklansın Merhamet’in ecel terini döker iken Dünya isyankâr reddedilmiş sözcükler sür dudaklarıma Son bir damla göz yaşına şahit olan Yasin hürmetine gel Su niyet’ine gel Zeyn Gel...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gel Zeyn şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gel Zeyn şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
O zaman sırada ki şiire, geç kalmamışlık olsun. Dostluğumuz ebedi kalsın, kainatın ilk maddesinin adında çoğaldığı dost; deniz... Teşekkürler yeniden yine yüreğine...
kaçırılan şiirler yakalanır.. :)
son iki şiirin duygusu da aynı...
ne diyelim o zaman, son şiire Ol'sun demiştik...
buna da Gel'sin_ diyelim...
dostluğumla...