Sevmek seni Mevsimlik işçilerin kamyon kasalarında söylediği yanık türküler kadar içli Açılıp kapanan kiprikler adedince anımsamak dudağından düşen her bir cümleyi çıkarmak için boğazında düğümlenen seni Karanlık ile karnını tıka basa doyuran gecenin sırtına sırtına vurmak Açlıktan ağlamasın diye çocuklar ölümü adımlamak metrelerce yer altına Ekmek gibi, ışık gibi sevmek seni
Sevmek seni Bilâl’in okuduğu ezânlar kadar hisli Hacer’in İsmail’e su aradığı gibi yönlere parçalamak yüreğini hirâya sefer eyleyen çıplak ayaklar misâli Sesinden efsûnlu bir vahyin telaşına düşerek hüzünlü bakışlarla arşınlamak göğün mavilerini Ayakta rabbini zikreden kulların seslerine esâmeni fısıldamak seherlerde İman gibi, dûâ gibi sevmek seni
Sevmek seni Bir çiçeğin yaşatmak için neslini yaprağına böceğin konmasını beklediği gibi beklemek Bir anne’nin kaybettiği yavrusunun yüzünü bir kez olsun görmeye râzı olduğu gibi Kadere ram edip nimetten sayıp hayalini Ah vah edip yinede düşünmek seni toprak gibi, su gibi sevmek seni
Sevmek seni vurdum duymazlığın ezdiği bir hayvan cesedini kıbleye döndürüp nemli topraklar örtmek üstüne Gölgesinden gülücükler vasiyet eden bir memleket ormanı gibi Boylu boyunca uzanmak kollarına hasret ile Sen ışımayan yıldızlara inat Dağlara çizmek hayalini Nefes gibi, isyan gibi sevmek seni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SEVMEK SENİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SEVMEK SENİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sevmek seni vurdum duymazlığın ezdiği bir hayvan cesedini kıbleye döndürüp nemli topraklar örtmek üstüne Gölgesinden gülücükler vasiyet eden bir memleket ormanı gibi Boylu boyunca uzanmak kollarına hasret ile Sen ışımayan yıldızlara inat Dağlara çizmek hayalini Nefes gibi, isyan gibi sevmek seni
ah adressiz sokaklardan sormak seni, kaybolduğum karanlıklara bağırmak adını tüm sevda sokaklarına adını vermek içime çektikçe sen diye (aşk)tümcelerini hayallerin ötesinde yaşatmak varlığını dualarımın en etkin yerinde anmak sahipsiz adını ve kıbleme dönüşlüğümde gözlerim bilir esaretim de ne dil döktüğümü Mevla'ya
ah seni sevmek hangi dilde olursa olsun güzel işte bir tomurcuk güle hasretim gibi sensizliğim bir zemheri ayazı gibi şimdi tenim yudumladığım bir bardak suya bile ağıt yakacak kadar, ağlamaklı gözlerim
seni sevmek! dedim iç çekişimle bu şiirin gölgesinde bile demlenmek seninle... yokluğunun üzerini aşkla örtmek bile başka işte...
:((
kıymetli şairim geceme dökülen en güzel şiirlerden biriydi... sevgili(ye) yakılacak en güzel ağıt nerde deseler burayı gösterirdi sızılı yanım şiir sildi gözlerimden akanı...
Sevmek seni vurdum duymazlığın ezdiği bir hayvan cesedini kıbleye döndürüp nemli topraklar örtmek üstüne Gölgesinden gülücükler vasiyet eden bir memleket ormanı gibi Boylu boyunca uzanmak kollarına hasret ile Sen ışımayan yıldızlara inat Dağlara çizmek hayalini Nefes gibi, isyan gibi sevmek seni
Muharrem Küçük
Şiir fon ve yorum mükemmeldi severek okudum/dinledim Yüreğin var olsun üstadım Kalemin susmasın ilhamın bol olsun _______________________________Selam
Sevmek seni Bilâl’in okuduğu ezânlar kadar hisli Hacer’in İsmail’e su aradığı gibi yönlere parçalamak yüreğini hirâya sefer eyleyen çıplak ayaklar misâli Sesinden efsûnlu bir vahyin telaşına düşerek hüzünlü bakışlarla arşınlamak göğün mavilerini Ayakta rabbini zikreden kulların seslerine esâmeni fısıldamak seherlerde İman gibi, dûâ gibi sevmek seni
Guzeldi, yureginize saglik.
😀