Lal Dokunuşlarellerim yazgım kömür göz fanusunda birikir tuzlar dilim lal çırpınıyor minik yüreğim pür melâl kaderin küskün ve üzgün aynasına bakmadan önce bütün tomurcuklar eşit sanıyordum oysa her tohum aynı iklimde boy vermiyormuş hiçbir rüzgar okşayamaz senin gibi saçlarımı hiçbir yağmur senin gibi öpemez yanağımı kurtlar sofrasına uzat şefkatli kollarını sıcacık ellerine sarılayım anne hiçbir yağmur kuşu göç etmez mevsimsiz kim kopardı umut çiçeklerimi kim çaldı süt mavisi düşlerimi baldıran şerbetini katık ediyorum acılara nerde salıncaklarım şeytan uçurtmalarım tiner kokulu balonlardır şimdi oyuncaklarım kimse duymaz arşa değer çığlıklarım iliğime işliyor zemheri geceleri elimde iyotlu mendil ömür bitap... harap sokaklarda perişan serseri kayaların başını okşarken deniz benim bakışlarım neden öksüz düşlerim yörüngesiz… AA |