DÜŞ ÜLKESİNE DOĞRUKaranlığın, güneşi uğurladığı bir zamandı Tam, gitti ve bitti derken Yokluğuna artık, alışmaya başlarken, Anıları yırtarak çıktın karşıma yine… O haşin ama bir o kadarda ürkek bakışlarla Oturuverdin izinsiz karşıma Yosun rengi gözlerinle Sessizce kanayan yarama basıverdin yine tuzu… Oysa… Oysa oturmuştum ben çilingir soframa güzelce Demlenip kendi kendime Boşalan ve sayısı artan kadehlerimle dertleşiyordum Sensizliğin verdiği acıyı yudum yudum Paylaşıyordum onlarla sessizce… Senli sularda boşa kürek çekmekten yoruldum Ufku görülmeyen denizlerde kayboldum Yokluğunun ayazında çok üşüdüm Yaktığım sadakatsizlik kandillerinde bile Kuru bir yaprak gibi titredim. Aynı denizde dalgalansak da, Farklı sahillere vurduk hep, asılsız bahanelerle… Evet Bunlar yüreğimin, sancılı hüzünlerimin kalemi olup yazdığı Lavlarla kavrulmuş ve kuraklaşmış Toprakların altında kalan Gün yüzüne hasret bir yaban çiçeğinin masalı işte. Kurumaya yüz tutmuş bir çiçeği hazine gibi ruhunun Odasında saklasan Ne yazar ki… Sus, sus artık, konuşma! Sadece dinle beni Yalancı kehânetlerini Esaretliğini düşünmek bile Gözlerimde sel olmaya hazır bekliyorlar İçin için sızlayan sol yanımla ve Hicranlı şarkılarla acılı coşkularla hem de… En çok ta geceleri, Geceleri yalnızken koyuyor özlem, yüreğime bûselerini Ve lâl olmuş dilimdeki sitem ise, Sevişiyor susamış dudaklarımla mühürlediğim aşk pazarımın kepenklerini Suskunluğa mahkum ettiğim dilimi Açtırma bana artık mâzinin kapısını... Son isteğim ise; İzin ver de dilim küssün sevgiliye Ruhumda gücensin sevgine Ne olur… Bırak ta gideyim artık, Çerçevesi hâyâl olan resminle Cezamı keserken kırdığın kaleminle Can evimden yaktığın közlerinle Kendi yıkık hâyâllerimin düş ülkesine doğru… Şafaknur YALÇIN |
Şiirde konu, fon ve yorum üçlemesi iyi örtüşmüş birbirleriyle..
Yüreğinize,kaleminize sağlık..Beğeni ile okuyup,dinledim şiirinizi..
tebrik ediyorum.
saygılarımla..