TAHTA MASA
Bugün gidişinin ardından
çok günler geçti yine sensizlikle başlayan sabahlara uyanıyorum sahil kenarında ki çay bahçesi vardı ya hani seninle orada bulurşurduk biliyormusun bugün yine oraya gittim hiç bir şey degişmemişti adımızı kazıdığımız çınar ağacı ve hemen yanında duran üzerinde oturduğumuz o tahta masa beni tam gözlerimden vurdu işte o an içime düşen hüzünle beraber gözyaşım akmaya başladı kimseler görmesin diye başımı kaldırmadım yerden aslında hiç bir şey değişmemişti değişen tek bir şey vardı O da benim beyazlaşan saçlarım ve titreyen ellerimdi şimdi şöyle bir düşündüm de oturduğumuz o tahta masa senden vefalı cıkmıştı yıllar geçmesine rağmen meydan okuduğu yıllara inat hala duruyordu hem de aynı yerde olacak şey mi hatıralarda kaybolmuştum öyle derinlere dalmışım ki Sadece yolda yürüyen sevgili çiftler çarpıyordu baktıkça bakasım geliyor içimi tatlı bir duygu kaplıyordu bazen de bir hüzün çöküyordu üstüme kara bulutlar başıma toplanmış sağnak halinde yağmurlar düşüyordu damla damla tenime ansızın geçmişe dönmüştüm anılarım vurmuştu beni her yandan mutluydum seninle geçirdiğim her andan hani sanki tekrar gelmişim gibi bu dünyaya yeniden yaşıyordum o senli günleri sımsıkı sarılıyordum sana sıcacık tenine olan yakınlığım ile ısıtıyordum kendimi unutmuşum off gözlerimi kapadığımın farkında bile değildim açtım gözlerimi ben neredeydim ya sen sen neredeydin kahretsin ki yoksun ben aslında terk ettiğin o gündeydim aşkın sevginin yalan olduğu yerde sorarsan bir gün beni aşkın yalan olduğu yerdeyim bıraktığın o yerde o tahta masanın üzerinde.. MELTEM KINIC Şiirime sesiyle hayat veren ( Ömer Köroğlu ) teşekkürlerimi sunarım.. |
Seslendirme de çok etkileyici...
Kendilerini kutluyorum.