CENNETCümbüşlü yaşamanın tadında tanıdım seni Ve yoğun karbonmonoksitli Bir dünyaya daldık korkusuz ve amansız Korkulu rüyaların ortasına daldık Biz bizden habersiz Ve henüz tanışmamış İki yabancı… Eskidi sevmeler bizde Yüreklerde kin ve nefret gördük Yürüdüğümüz karanlık caddelerde Ve yüreğimizde sevda taşırdık Umudunu yitirmiş yüreklere Bir nebze olsun Dirilsin diye yüreklerdeki sevda ateşi… Nerden esti bilmiyorum delice yaşamak Yılgın zamanlarda ama Evet derdik tüm sefaletler ortasında yaşamaya Bazen hikayeler anlatan bir yaşlı kadın Bazende dengbejlerden nağmeler Dinleten bir dede olurduk Çok zaman olmuştu Bu topraklarda varlığımız Ve çok zaman oldu Toprağa ektiğimiz sevda tohumcukları… Ne bulutlardan kaçabildik kış günlerinde Nede güneşten yaz günlerinde Toprağın kanla yıkandığı caddelerde Ölümden kaçmak bile mümkün olmadığı gibi Dört bir yandan baharı bekledik Bahar sa hep bizden bir adım geride gelmekteydi… Ellerimiz, üşüdü ellerimiz yüreğimizin ateşinde ısıttık Kırıldı kanadı kuşlarımızın Yosunlarla sarmaladık Ağladı analarımız göz yaşlarına mendil olduk Mecnun a suyu biz taşıdık çölün ortasında Biz herkese sevda, umut, direnç götürdük Ama biz bizi kandıracak kadar sevemedik… Turuncu yarınların düşleriyle çıktık yola Yada sen sadece benimle çıktın yola Ne kadar zor gelsede sana Sırf beni sevdin diye geldin bu diyara Şimdi açız bir başımıza Yüreğimiz tok ama Şimdi yalnız herkes ,ama sen yanımda… Ferman Kemal Zencirci |