KIZ ÇOCUĞUŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İçimdeki kız çocuğu evi terketti dün akşam
Çabuk buldum zilliyi :) kemikleri kırılmış bir iskemlenin en sağ köşesinde bir akşamın arifesinde öylece yalınayak bir kız çocuğu korkunun bıraktığı o çillenmeler entarisinde çıra kokusu biraz odada köksüz dal gibi tiril tiril heyecan göğsünün orta yerinde tesiri baygın bakan bir çift renkli göz usulca kırılmaya çalışan iki ürkek bilek attı kendini bir anda sokağın karanlık koynuna karın tokluğuna içine çeke çeke o mahşeriyi gecenin marpucunda aydan daha çıplak ıslık sesleri biraz ötedeki mezarlıktan düşük yapılmış bebek gibi ağır sağır bir uğultu karşı mahallenin başıboş köpeklerinden kuru kafalardan utanan mezar taşları dumanından kaçan izmarit gibi saldı eteklerini sokağa yosun yiyor kargalar mezarların kucağından iğrendiriyor insanı ,kursak ağızda ziyan olmuş sokak lambalarında ışık kendinden bezmiş kız durgun ölü balık gibi annesinin iki belik örgülü bitli saçları aklında avuçları yapış yapış pamuk şekeri Allah’ı hatırlatan o kutsal ürpertimsi tat dilinde dudaklarında bir iki ay kırıntısı geceden kalma sızmış uykusu kolunun altında yalpalamış rüyalarının zebanisi ürkek masadaki mumlardan zihninin arka yerlerinde bir yerde saç örüklerinin içinde oynaşan zaman yelkovan akrebin tam da boğazında o an kendini yenemeyen ateşimsi bir ürkeklik kız çocuğu yorgun sırça kemiklerinden sızıyor uykunun ağrısı sonra epileptik bir nöbet ufalıyor kızın minnacık avuçlarını akrebe ve yelkovana inat göğsünün orta yeri öyle de müsait sabaha sokağın artıkları takılıyor çeperine aklının ağır roka kokuları birazda Tekirdağ rakısı duvarlar arasında kız çocuğu ayakları yıldızlardan çok daha çıplak aydan daha yüzsüz ve dikbaşlı kirli çilli yüzü ürkek ve mendebur bakışlarıyla soyundu üzerinden geceyi affettirdi kendisini bitli annesine Gülşah Gayret Tekirdağ ,,, |