SANDALCI
Şiirin Hikayesi
Bir hikaye gerekti bu yazdığım şiire Lakin hiç binilmedik bir sandalda, hiç yaşanmadık bir aşktı elimdekiler Muhatabı sandalcı oldu ... Kendisinin bundan çıkaracağı pay mı ? o hala iki dudak arasında kasılı duruyor ... kürekleri hızla döndür limana beni dert suyundan çıkar sandalcı içimde geçit yok damla gümana bu dil konuşursa sıkar sandalcı göz ferini yitmiş ağlasa yetmez bu azgın sular da sözünü tutmaz avaz avaz öldüm tevbihi yutmaz en metruk limana çıkar sandalcı rızasız derildi bunca elemim kesildi umudum kırık kalemim çabuk tut elini olamam selim küreklerin cana batar sandalcı şu durgun deryanın ahengine bak ne tan gerek artık ne mahur şafak her yanım virane her yanım afak bu davayı burda bitir sandalcı bir yudum umudum kalmamış bitmiş gökte yıldız bile beni terketmiş bak son sigaramda yolunu tutmuş hala bana hatır sorma sandalcı cihetini çevir kıyıdan yana böylesi bir yürek küspedir cana ne kaderle derdim ne kavgam sana yaşadığım birkaç satır sandalcı unutursun beni burdan gidince kapını sevdiğin biri açınca gecenin koynundan kamer kaçınca benide geçmişe batır sandalcı Gülşah Gayret TEKİRDAĞ |