Hayat ve Sen
Ne zaman unutmak istesem seni
Beceriksizliğimin üstüne taş yağar Zarara uğramış gecelerim gelir aklıma İsyanım büyür, yaram kabuğunu atar! Giderim kucak dolusu vedayla Kendimi sana bırakarak, uzaklara yol alırım Kararsız sabahlara açılır gözlerim orada Ne unutmak, ne de sevmek için mecalim kalır Telafisi mümkün olmayan keder çöreklenir ruhuma!.. Düşünürüm başım avuçlarımda: Talan edilmiş bir ütopyanın ne faydası olur ki insana! Kar yağar yalnızlığının üzerine üşürsün, buz tutar düşlerin Verilmiş ama tutulmamış sözler gelir usuna Ah çekersin, çaresizliğin yüklenir sırtına! Kulağın çınlar, yerle yeksan olur dizelerin aklında... Ve; Mazide kalan hüznün kırıntılarını toplar sonra ellerin Dökülür, gözlerinin kör noktasında yüzüne Göğüne kızan bulutun sahte yaşlarıyla ıslanan saçların Hatıraların pas tutar!.. Sen hâlâ mağrur, sen hâlâ gururlu Düşer sol yanına yazılmış, yazılmamış tüm öyküler... Defalarca med-cezir olur pişmanlıkların Kabul etsen de, etmesen de Acemisisin sen de bu hayatın!.. Rukiye Çelik ANKARA/15 Temmuz 2014 |