2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1519
Okunma

bir iki damla yaş , gözlerimden değil
ruhumdan sızan ,
kalbimde derin bi acı,
mazi de kalmış bi yaradan
gelen ,
ve birde o şarkı, kulağıma çalındıkça
yüreğimi delen...
hasret kokan gecelerin ,
-kokusunu bastırmak için belki-
ayrılmaz parçası sigaram..
tanıdık bi tablonun içindeyim gene..
bu tablonun ressamı sen...
her sözün bir fırça darbesi sanatına
benim içinse ; yaş ,
bi iki damla daha , çocuksu suratımda...
sensiz zindan gelen odamda, volta atmayı bırakıyor
yatağıma seriyorum , kalpten çürümeye yüz tutmuş
bedenimi...
yorganıma sarılıyorum
her zamanki gibi...
dişlerim merhametsiz
dudaklarıma...
kanatıyor yine ,
gözlerim ağlamasın diye...
yorganın ucuyla oynuyorum.. çocuk gibi dudak büküyorum gene
---neden sevmedin ki...---
fazla şey istememiştim oysa.
verdiğim sevdi kadar ,almaktı hayalim
ama şimdi ,
ellerimde , imha edilmesi gereken anılar ,
ve bir tek bunlar , senden arta kalanlar
.....
yanlış anlama
şikayetçi değilim halimden,
bu gün seni azat ediyorum öfkemden,
çünkü bu gün ,
intihar edecek, kalbim de ne varsa; sana,
ve biz’e dair..
aslında çektiğim acı ,
bi kalbim olduğunun kanıtı.
sevmesini öğrendiğim gibi
öğrenirim unutmasını..
sen tek kişilik ; bencil ,ruhsuz, kalpsiz
ve daha çok yalan dolu hayatında
tüketirken nefesini ,
belkide oturmuş yabancı bi kalbin ;
yine
söndürürken yaşam enerjisini ,
ben ;
mutluluğu bulmuş ruhum, yamalı kalbim,
beni seven bir adamın kollarında sarmaş dolaş,
dolunaylı gecede yada yağmurlu bir günde belki ,
yürürüz...
mazim temizlenmiş , aklım senden çok uzak...
buda
bir platonik aşığın
platonik intikamı ..
M.zeybek
5.0
100% (4)