Aşk'ı anlatmak
Gökyüzü sarılır bitmek bilmiyen bir sevdayla yer yüzüne
Yıldız’lar sevgililerine göz kırpar kavuşmak umuduyla Kış boyunca toprak ve suyun aşkından rengarenk çocuklar doğar. Ve aşkın kokusunu anlatır şair. Hani derin bir nefes alınca yırtar genzini, ya da eskilerden kalma bir hatıranın kokusu gibi Hani çimenler üzerine uzanınca sere serpe kokusundan anlarsın toprakla suyun sevişmelerini... *** Rüzgar esince deli bir ıslık sesiyle oynaşır ağaç yapraklarıyla görülmeye değer dalgalar her kumsala vurduğunda aşkını haykırır kumsala yakamozlar inceden ses çıkarır ay’a olan sevdasının yüzünden Ve şair aşk’ın sesini anlatır Hani duyunca zaman durur ya, sabırla beklersin duymak için ya da anlamadan ayak sesleri çoşturur yüreğini düşüncelerin yoruyorsa kalbini bu olsa gerek aşk’ın sesi ************** Gökyüzü gürler ya hoyratça zamansız solar dalında yaprak nedensiz kurur göl’ler ılık ılık yağmur döktürür bulut olmadan Ve şair ayrılığı anlatır Hani düğümler dizilir ya boğazına, anlatıcak çok şey vardır da konuşamazsın ya da ufacık bir imgeye takılırsın dalar gidersin gözyaşlarının izinden umursamaz görünüşün çare olmaz içinin kül olmasına her şeyi unutursunda o anı asla bu ayrılık acısı olsa gerek ******************************************* Abdurrahman GÜLER.......... |