üstü başı yedi kere yıkanmış ıslak terleriyle haziran ekşisi yedi yaş uçurumu kıyısına asfalta yapışan yeşil aracın arkasında gelişin gelme gelme istemiyorum dedim gelme ...!
iki avucumun arasına sıkışmış şişeyle camın dışarıdaki akşam üstünü gözlerimin buğusuna giydirmiş gelmen gelme ardımdan gelme böyle gelme ...!
o yazın kitapsız sıcağında aklıma sokulan soğuk ayaklarımı bacaklarının arasında ısıttığın son kış son hatırladığım hayal meyal suretindeki o yakışıklı bakış
yanımızdan geçen kamyonlara kızıyorum kızıyorum işte kızıyorum çok gürültü yapıyorlar sen arka otomobilde uyuyorsun onlar hep gürültüleriyle geçiyor geçmesinler işte geçmesinler ...!
büyüdüm işte o an büyüdüm sanki sakallarım çıktı yedimde büyüdüm işte büyüdüm acıdı içimdeki bütün hayali kahramanlar Heidi sustu Ten ten bakmıyor bana ve Polyanna üzgün hepsi senin suçun ben büyüdüm sen büyüttün onlar küstü içimdeki çocuk üşüdü acıdı küçücük aklım ve Eskişehir ,Yalova arası burnumun sızlamasıyla geçip gitti
ağır başlı bir şiirle anamıyorum seni o zamanki halim şimdi kızıyorum susuyorum ağlıyorum nereden bileyim babası ölen çocuk nasıl olur bilmiyorum seni toprağa yatıracaklar eve geleceğiz sen oturuyorsun öyle olacak bilmiyorum işte bilmiyorum bir çocuğun yüreğinde ölü babası nasıl taşınır bilmiyorum ..!
...
ama istediğin gibiyim şimdi onurunla birlikteyim kimseyi ezmedim kimseye ezdirmedim kendimi karıncaları kuşları kedileri köpekleri sevdim besledim onları yetim yetim çok kitap okudum hala o şerefli soyad ile bahşettiğin o büyük adamın ismini taşıyorum oda gitti oda gitti senin gibi
telgraflar çekilmiyor artık elma bahçelerinin yerinde blok apartmanlar var ah evet denize aşığım denize aşığım babam dağlara sürüyorum bütün şiirlerimi alnı ak helal süt emmiş bir aşk diliyorum
çocukları döverek öldürüyorlar ama çocuklar bombalanıyor çocuklar uçurtma uçurmasını unuttu çocuklar medeniyetsiz bir medeniyetle büyütülüyor kadınlar acıyor hala babam kadınlar çok acıyor be kız çocuklarına hala koyun karşılığı kadınlık veriliyor soysuzu hırsızı uğursuzu Allah’sızı dövüyor ülkemi sen gittiğinde bir onuru vardı topraklarımın onlarda tecavüzlerle , şerefsizlere peşkeş çekiliyor
susamıyorum işte susamıyorum aklımın rehindeki çocukluğu hala Eskişehir Yalova karayolunda değişen çokşey oldu ama değişenle hep susturuldu insan ben senle sustum o kadar kimse beni susturamadı babam çünkü ben susmam kültürümle yaşıyorum onurunla yaşıyorum belgelerle değil tarihle hesap veriyorum
yıldızların ülkesinden ağaçları ve denizi olan gözlerin şimdi uyuduğum her vaktin kapanışı özlediğim düşle sardığım gülüşüne otuz haziran adıyla merhaba merhaba baba merhaba ((...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
HAZİRAN ÇOCUĞU ( BABAMA ) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HAZİRAN ÇOCUĞU ( BABAMA ) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ne demeli bilmiyorum sadece sustum ve kaldım öylece dizeler karşısında gerçeğin bu kadar güzel kaleme alınması Tebrikler Ve kanayan bir yanım eksik olan :(((
sen haziranın sonuna yazarken son vedayı üzerine atılan toprağın altında kaldı çocukluğum ..... yıldızların ülkesinden ağaçları ve denizi olan gözlerin şimdi uyuduğum her vaktin kapanışı özlediğim düşle sardığım gülüşüne otuz haziran adıyla merhaba merhaba baba merhaba ((...
öncelikle babana rahmet dilerim şairim, mekanı cennet olsun onu, onunla anılarını ve özlemlerini anlatan dizelerinde coşmuşsun adeta.. meselenin hüzün tarafı ise çok başka etkiliyor insanı, yüreğin dert görmesin saygılar
Sana sonsuz mutluluk,babanıza rahmet diliyorum sevgili yoldaşım,onurlu insanların yaşadığı ülkem şimdi hainlerin peşkeş çektiği yer haline geldi çok acı,ne kişilikleri kaldı çoğunluğun,ne dini inançları,ne milliyetleri nede ilkeleri,sadece insanlar maddi değerlerin esiri oldular,soma'da üç yüz ölmüş,ülke bölünmüş,değerler yerle bir olmuş hiç önemli değil,varsa yoksa üstünde franklin resmi olan kağıt,ama direneceğiz,öleceğiz,eğilmeyeceğiz.Saygılarımla..
Cennet mekanı olsun dilerim babanızın şair. geçip giden yalnızca hayat değil ah ah o sevdiklerimiz onlar unutulmuyor unutulmaz mantığı, dengesi, adaleti olmayan bir dünya bu yalnızca ağlamamıza izin verir hayat işte çalıntı gülüşlerimiz de vardır çocuk düşlerimizden ve kalıcı olamayan beni de ağlatan bu acı sizde de bizde de bitmeyecek biliyorum sevgi saygı onurlu bir yaşam yoldaşınız olsun diliyorum acılarınızdan çok , mutluluklarınız da olsun şair dostum.
muhteşem ve bana çok dokunan bir şiirdi.Yüreğinize sağlık :(( ben de , beklenmedik zamanlarda, hep haziranda kaybetmiştim babamı da annemi de.senaryo bile neredeyse aynısıydı...
Esenlik dileklerimle.
Mert YİĞİTCAN tarafından 7/1/2014 12:13:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
başın sağolsun kardeşim..ölüm var evet sonuç aynı.ama zamansız olması kötü.ki ölüme alışmakta imkansız gibi..yüreğine selamla çok mutlu ettin yine..var ol her zaman
Ne yaptın sen be Bülent Gecenin bu vaktinde yaktın yüreğimi Ben bilirim babasız kalmanın acısını Şevketinden mahrum olmanın sancısını Kırılır kanadın kolun hep yokuş olur yolun Erken büyütür çocuğu babanın yokluğu. Baban yattıkça tanrım sana ömür versin Emin ol baban görüyordur ve seninle gurur duyuyordur sevgili Bülent iyi geceler Inşallah rüyanda görürsün bu gece babanı canım hoşça kal
Minos tarafından 7/1/2014 12:48:37 PM zamanında düzenlenmiştir.
gerçeğin bu kadar güzel kaleme alınması
Tebrikler
Ve kanayan bir yanım eksik olan :(((