Yasak Bir Kentin Palyaçosuyum Ben
Kalbimden vurdun,
Gözlerinle. Öldüm demiyorum. Soğuk bir mezarda yatırıyorum kendimi diyorum. Oysa ben seni kendime yakın bulmuştum. Iraktan uzak durman niye. Seni güneşin doğuşunu izler gibi seviyorum. Pamuk tarlalarına yüzüm düşer gibi, Sen ki, yüzümde gülümsersin. Kızıl bir elma ağacına sırtımı yaslar gibi. Bir hücredeyim. Seni bekliyorum, ölüm de olsa. Ki, ben ölmekten hiç korkmuyorum. Seni kaybetmekten korktuğum kadar. Ne kadar uzakta olursan ol, Yüreğimden özgürlüğe uçan kuşlar gibi, hürreyetime dokunuyorsun sevgilim. Yitik bir kentin dilsiz mızıkacısı gibi. Ve biliyorum ki, Sen göğümsün. Göğüs kafesimin içinde. Ve avazın yırtılırcasına susuyorsun. Sustuklarından da sevdim seni. Yüreğinden öper gibi. Soğuk bir kentin eskicisiyim ben. Yüzüm asık olduğuna bakma sen. Gözlerimde, Gözlerimde çocuklar güneşi topluyor. Yasak Bir Kentin Palyaçosuyum Ben. Yüzümde gülümser eli nasırlı acılarım. Şimdi çocukların ellerinden tutarım. İneriz bir ovaya. Yahut yüksek bir tepeye çıkarız. Dindiremediğimiz yaralarımızı haykırırız. Bir ceylanın su içmesi gibi özgürce sevdim seni. Müebbet bir mahkum gibi, Senden b’aşk/a herkese gözlerimi yumarak. Ben, senin kadar canımı acıtan hiç kimseye izin vermedim kalbim de. Acım ve ben seni seviyoruz. Yasak Bir Kentin Palyaçosuyum Ben Biliyor musun? Seni yaşadığım gün, Güneşin doğuşuna tanıklık yaptı gözlerim. Masmavi gözlerinde boğuldum ben. Oysa ben maviyi özgürlük biliyordum. Sana and olsun ki sevgilim. Yüreğim de yaşadığın kadar, hiçbir yerde yaşamayacaksın. Yasak Bir Kentin Palyaçosuyum Ben İbrahim Dalkılıç 28/06/2014 17:30 İstanbul |
Ben, senin kadar canımı acıtan hiç kimseye izin vermedim kalbim de.
Acım ve ben seni seviyoruz.
Yasak Bir Kentin Palyaço'suyum Ben .....
Yüreğine sağlık üstad,zevkle okunası bir şiir daha sayfandan ruhumuza işleniyor.