DOKUNUŞ
Bazen devadır her derde
Ulaştırır ki seni, hiç beklemediğin Hiç ummadığın bir zamanın derinliğinde Yıllardır ulaşmaya çalıştığın menzile, Ömründe aldığın en değerli En anlamlı bir hediye Ve beklide yaşamdır avuçlarında Sayılmıştır hayatına ömür diye Masum bir dokunuş Hayatını değiştirir hafif bir ürpertiyle… Bazen yıkılmaya terk edilmiş Ve usulca boynunu bükmüş Kadere, yıllara yenilmiş Hiç vuslatı olmayan bir bekleyiş, Kör kuyu dibinde Ümitsiz bir çırpınış İsyanı andıran büyük bir direniş Ve bir kahroluştur Karabasan gecelere emanet edilmiş Sevda tutkunu masum bir dokunuş… Dokunduğunca yaşamak, yaşadıkça anmak Andıkça o dokunuşu, huzur bulmak Ya da hiç dokunamadan Ve hatta sevdiğin simaya hasret Hayal kırığı parçalarıyla kendini yaralamak Yaşam sahnesindeki rolünü bulmak Ya huzur içinde ya da dağınık hayallerle yaşamanın Ve bir karara varmanın aşamasında Kalemini kırmaktır Küçük, masum ve sevdalı bir dokunuş… |