FAZLA EŞELİYORSUN
fazla eşeliyorsun;
delik deşik kalbura dönüyor bağdireler baldırında bir sancı oluyor saatler sabahın beşikteki bebekleri sarıyor içinizdeki kara humma canı acıyor yaprağı kavrulan menekşelerin gün utanıyor doğmaya pis gölgenden asılıyor kirpiklerinden en tatlı uykular fazla eşeliyorsun ; kanlı resimler ağlıyor odanın tavanında hakları külden yaralanmış ateşler çoğalıyor dayağa çekilip hizaya geçmiş yüzbin yıllık cesetler darılıyor kemiklerine ... fazla eşeliyorsun ; ilişme rengine küs kelebeklere ,altı üstü bir günlük saltanat varsa mangal gibi bir yüreğin, getir koyuver odanın orta yerine ilişme kimsenin yalnızlığına ,bırak aksın zaman yelkovanın bağrına kurduğun barikattan öte kat ceset besleyecek ellerin daha ? fazla eşeliyorsun ; serden geç yardan geçme diye öğrettiler bize yangınlardan arta kalan küllere ateş mi taşıyalım doldurup yıldırımları ceplerimize... fazla eşeliyorsun ; ölürüz sanma sakın ,yaramız deşelenir en fazla olsa olsa bakir birkaç yıldız unutuverir en fazla kendini gecenin karanlık koynunda sonra kavgaları severiz belki haktan yana başlatılan ne varsa onunla yetiniriz kapıyı çarpıp çıkarken ardımızda kalan fazla eşeliyorsun; azgın denizlerin yosunu değiliz dalgalarına hesap verelim bir çizgi yok önümüzde omuz hizası sıraya girelim . fazla eşeliyorsun; davamız divana kalsın seninle bende bu dünyaya gelmem bir daha bilesin bizim kavgamız en fazla yaşama gayesi olur varsın dibi delik bu köhne dünyanın tapusu senin olsun ... Gülşah Gayret ,,, |