Helal OLSUN ...
Kına yakabilirsin artık ...!
Bende ne kadar sen varsa, yok sayıyorum bu saatten sonra... Her şey bitti … Her şey gitti ... Bitmesini istemediğim ne varsa saman alevi gibi söndü içimde hepsi. Oysa ne kadar da temizdi, yüreklerimiz, sevgimiz, kısacası her şey ... Ne kadar da masumca, ve onurluca sevmiştim seni... Bana sarılma na gerek yoktu, kollarım boşlukta da kalsa, razıydım ... Hatta öpmen bile şart değildi,, yanaklarım, dudaklarım kurusa da, razıydım ... Üşüyen ellerimi tutmasan da olurdu. Aramızdaki mesafelere inat, titreyen bedenimde sıcaklığını hissedebilecek kadar seviyordum zaten seni ... Telefonun ucundaki şuh sesine sarılarak uyuyacak kadar, görüşürüz canım, hadi öptüm dediğinde yanaklarım al al kızaracak kadar… Seviyordum işte. Her şeyden çok, her şeyden biraz katarak… Her şeyden pay çıkararak ... Helal olsun sana! Seni böylesine masumane, böylesine çıkarsız, böylesine çocukça sevdiğime dair, içimde en ufak bir delil bile bırakmadığın için ... Kılına bile kıyamazken ben, canına bile kıysan umursamayacak kadar tükettiğin için kendini bende. Helal olsun sana… ! Kutluyorum seni… ! Ama bir gün sakın ola ki, beni özleme, nerede, nasılım diye sakın arama, sorma.! Mümkünse hatırlama hatta.! Hiç yaşanmamış say sevdiğim yılları, ayları, hatta saatleri dahi ...! Benim senin için yaşadığım günler, geceler geçti artık .! Şimdi sen benim için ölsen neye yarar ki ? Ben seni unutmasına unuturum, unuturum da sen beni her an hatırlamaya mahkumsun bu günden sonra...! Sen beni en çok niye unutamazsın biliyor musun? Çünkü günahımı aldın, Çünkü yüreğimi aldın, Çünkü düşlerimi çaldın, Çünkü canımı yaktın, Çünkü sen haksızdın … Helal olsun sana .! Unutma, ben senin durmadan kanayan yaranım, Ben senin kendinde asla affetmeyecegin vicdanınım! Kime sarılsan, biraz daha sızlarım… Kime dokunsan, biraz daha kanarım ... |