Diliyorum seni!
Bir bebeğin ilk adımları misali,
Dikkatsiz ve heyecanlı; Usul usul yürüyorum sana doğru! Sesin geldikçe kulağıma, Bir masal edasıyla dinliyorum Gecenin kör karanlığında seçiyorum seni Binlerce susmuşluk arasında. .. Issız ve hiç bir albenisi olmayan Terkedilmiş bir şehrin yalnızlığı Ve kimsesiz bir çocuğun hasretiyle bekliyorum seni. Sen; bir bulutun yağmur damlasından Yahut bir mevsimden başka bir mevsime göç eden Rüzgarların sürüklediği yapraktan Düşeceksin gibi avuçlarıma, Avuçlarımı açmış; Diliyorum seni! Radyoda hangi şarkı çalarsa çalsın, Bestesi sen, güftesi gözlerin oluyor Ve gözlerim doluyor adını her andığımda Eşlik ediyor; Söylüyorum seni... Ceplerimde sana söylemek için biriktirdiğim cümleler Tırnaklarımda hasretini kazımaktan miras endişeler, Bir hastanenin acil servisinde sanki; Bilmem hangi grup, Belki negatif büyük ihtimalle pozitif Bir kan bağışı bekleyen hasta arzusu ve Ya bulunamazsa korkusuyla Arıyorum seni. Sen; Yaz mevsimine kış geçmeyi, Göçebe kuşlara kalmayı dahi öğretecek kadar güzel iken Ben evrenin tüm güzelliklerini inkâr ediyorum! Kana kana hayalini içiyorum Ve susuyorum hala; İnatla!.. Bir bebeğin ilk kelimeleri misali, Özenle, anlamsızca Ancak ısrarla dilime doluyorum seni... |