Gökyüzüne susamış bir güvercin
Gökyüzüne susamış bir güvercin edasıyla
Çıktım kafesimden. Şiir ile bezenmiş bir hayat Ve uykularda sıkışıp kalmış binlerce rüya. .. Sen olmasan; Nereye yağardı yağmur Yahut güneş nerden çıkar Rüzgar hangi yöne eserdi? Ses mi hızlıydı ışıktan Yoksa güz mü hüzünlüydü şarkılardan? Bir kağıt parçası, Dilimden dökülen onlarca söz Ve hayalin mi anlatacak seni? Yeter mi çaya hasret toprağa, Öylesine düşen bir damla? Gökyüzüne susamış bir güvercin edasıyla Uçtum gözlerinden! Gözlerin uçurum; Ben ise yeni doğmuş bir yavru Icimde ya uçamazsam korkusu Ilk defa açtım Yüreğimin kapılarını Yüreğimde binlerce hüzün tortusu... Sen olmasan; Güller yine kırmızı, düşler yine beyaz mı olurdu? Gündüz geceyi, gece sabahı kovalar, Ay yine böyle ışıldar mıydı? Dinledikçe seni anımsatan bir şarkı, Bir demlik çay Ve pencereme çarpan boşluk O yokluk mu derman olacak derdime? Ciğeri pare bir hastaya Ağrı kesici olur mu çare? Gökyüzüne susamış bir güvercin edasıyla Çırparak kanatlarımı, Mevsimi de değilken üstelik; Son kez göç ettim sana! uçmaktan bile vazgeçerim ey sevdiğim Hep bahar kalsana... |
Gündüz geceyi, gece sabahı kovalar,
Ay yine böyle ışıldar mıydı?
Dinledikçe seni anımsatan bir şarkı,
Bir demlik çay
Ve pencereme çarpan boşluk
O yokluk mu derman olacak derdime?
Ciğeri pare bir hastaya
Ağrı kesici olur mu çare?
Gökyüzüne susamış bir güvercin edasıyla
Çırparak kanatlarımı,
Mevsimi de değilken üstelik;
Son kez göç ettim sana!
uçmaktan bile vazgeçerim ey sevdiğim
Hep bahar kalsana... yüreğine sağlık şairim evet hep bahar kalan bir sevgili var diğer sevgililer bir bir yok olacak yalnız o kalacak gönüllerde kışları yok eyleyip baharı yaşatacak sevgili hem evveli hem ahiri selam olsun