Taş, Makas, Kağıt
Ses ver bana,
Masamda biram, Ağzımda sigaram. Bir yaş eksik gözüme, Birde sen sandalyeye. Yine mi yanıldım ki ben? Omzumda yer yok bilmelisin, Yükleneceksem seni. Çok istedim bende, Pencereden sarkmayı. İzlemeyi battıkça güneşi, Ve gecenin yükselişini. Ne mapus burası, Ne can salkımı. Yanlış bir tekerlemenin, Dil dönmeyen yeri burası. Alfabeni ödünç verebilir misin bana? Yol üstü çıkışlar bitti. Tabelayı sırtıma çak, Çak ki, Toprağı ben olayım. Kusurun güller, Yapraklarına gönül koyayım. Peşimden gelirse diye, Yerlere saçayım. Sandım ki sensin, Sandım ki bildim. Yok mu seması, Kanatlarımı açayım. Niçin kafese sokarsın beni? Bu iltihaplı dikiş izleri, Hatırasıdır bir öncekinin, Çıkar giderim, Bulamazsın beni. Kan durur mu hiç? Dalları beklerim ben. Bu savaş yeni değil, Kayıplar küçük değil. O tepe benim. Bilmelisin. Gök kara, ve gök benden yana. Her renksiz çukur, Benim dünyamda, Asfalt sırtında. Gözlerime yaş, Neden benim hala? Kağıt makası kesmez ki, Taştan duvarları geçmez ki, Avcumu köreltemem karşında. Rüzgara savur beni, Demir olup yığılmazsam baş ucuna, Ateşe koy beni. |