BİR HAYAT BÖYLE BİTTİKadın belinden düşmek üzere olan eteğini yumruk yaptığı eliyle yukarıya çekmeye çalıştı yürüyüşü topuklu ayakkabı giymemesine rağmen kaldırıma takılıp sendeler gibi yalpalaya yalpalaya gideceği yerin köşesinde durdu. Yıkılmak üzere olan bir gecekondu gibi kirpiği gözlerinin üstünde iğreti dururken dudakları göstermelik gülüşlerle dişlerini gizliyordu iyi ki gizliyordu kadın isterik bir şekilde hayallerini yiyordu. Elinde bir zamanlar düz, temiz olan ama şimdi okuyup okuyup buruşturulmaktan kendini kaybeden bir kağıt vardı yüreği çığ düşmeden önceki iğne atsan duyulacak son sessizliğin ta dibine vurmuştu ve kadın başını o sessizliğe çok vurmuştu. Karşısında duran nice acıların çığlık attığı Adliye binasının merdivenlerini usul usul çıkarken kafasında geçmişi kovalamak ister gibi elini bir zamanlar siyah olan saçlarının gölgelerine daldırdı her zamanki gibi başını gururla yukarıya kaldırdı. Bir yuva daha yılların hazan yiyen tomurcuğu gibi, vakitsiz açıp don yiyen erik ağacı misali göstermelik dimdik duruşunu sıcak gözyaşlarıyla eritmiş ve başladığı yere çok yakın bir mekana kendini gömüvermişti Kırmızı cüppeli Hakim alışkın bir ses tonuyla kadına; boşanmayı kabul ediyormusunuz diye sorunca kadın bir kez daha soğuk gülüşünü o tarafa boca etti kabul ediyordu elbette bir zamanlar bu adamla evlenmeyi kabul ettiği gibi hiç tereddütsüz EVET dedi. Ayvazım DENİZ |
, yılların hazan yiyen tomurcuğu'
dizeleri mücevher gibi çıkıyor şiirin torbasından önümüze serilerek.
Bir kaç anlam ve ifade kayması dışında şaire , şiir surunda kendi duvarını örme gayretinde hızlı adımlarla ilerliyor.
Tebriklerimle.
Süleyman Toprak tarafından 6/12/2014 9:09:45 PM zamanında düzenlenmiştir.