GURBETE AĞITBastığın toprak olaydım da, Bir kez üzerimden geçseydin. Bilir misin sevgili, Ne zaman aklıma gelsen, Benim için zaman mefhumu değerini yitirir, Kalbime tarifsiz bir sızı saplanır, Beni bende bitirir. Kimselere söyleyemem derdimi, Alem bana düşman kesilir. Yalnızca kendime sırdaş olurum, Dert sinemde gizli. Bilir misin sevgili, İsterse yağmurlu hava olsun, Doğmasın güneş, Yıldızlar selamını kessin, Ay bulutların arasına gizlensin, İsterse dağılmasın kara bulutlar, Karanlıklar içinde de olsan, Seni hep aydınlık görürüm, Gözlerindeki ışığı görürüm, Gülümseyen silüetini görürüm, Her gece sana gelirim, Koşarak gelirim, İki elim kanda da olsa gelirim, Hiçbir şey yapamazsam, İçinde sen olan rüyayı görürüm, Uzun uzun gözlerinden öperim. Üzülme halime, hiç bir şey söyleme, Kafa tutmuşum koca dünyaya, Herkesi karşıma alan benim, Bir kalbim var, bir de canım, Öderim diyetini, Üzülme sen canım benim. Bilir misin sevgili, Mesafeler hiç bu kadar yakın olmamıştı, Hiç bu kadar yakın gelmemiştin bana, Seni gönül gözümle sevdiğimden olsa gerek, Elimi uzatsam saçlarına değecek. Razı değilim sensizliğe, Korkarım bu tatlı rüya çok çabuk bitecek, Olsun, ona da razı gelirim, Yeter ki bir tek uykularım bölünsün, Ne olur öyle alaycı gözlerle bakma bana, Zavallı değilim, Her zaman seninleyim, El hiç değilim. Ama eridim bittim, el kadar kaldım, Eller de acımasın halime, Kimseye muhtaç değilim, Bu aşkın vebali benim, Ödülü benim, Zekatını da veririm. Yeter ki sana bir şey olmasın, O güzel gözlerine nazar değmesin, Gül tenine zerre kadar zarar gelmesin, Biraz önce gurbet kuşlarına tembihledim, Dikkatlice bak kanatlarının altına, Adımızın baş harflerini yazdım, Bir de imzamı attım, Akşam sabah getirirler selamımı. Bilir misin sevgili, Bu alemde bir tek seni sevdim, Bu kadar içten, bu kadar derinden, Arama bir başkasını, başkası yok bende, Yalan söylüyorsam, bana yaşamak haram olsun, Zehir olsun yediğim, içtiğim, Sensin, kendime yakıştırdığım, Yar diye seçtiğim. Bir gün olur da, bulursam izini, Yeter ki tüm yollar sana çıksın, Gün görmedim, ama bir kez de olsa göreyim seni, Ola ki vadem gelir de ayrılırsam dünyadan, Bir tek senden ayrılamam, Tüm kapıları kapattım da sana geldim, Dönemem de geriye, Suratıma tükürülür, Cesedim taşlara tutulur, Vasiyetimi kabul et, İkimizin mezarı aynı yerde kazılsın, Mezar taşına ismimizin baş harfleri yazılsın. Bilir misin sevgili, öyle kutsalsın ki, Sanki secdeye sıraya girerler yaratılan tüm melekler, Sıcacık gülüşlerin, ayı, dünyayı, güneşi kıskandırır, Kelebekler, çiçekler, böcekler sana hayrandır, Gül dalında güzeldir de, sen gülden de güzelsin, Onun için mutludur dalında kuşlar, Senin için yaratılmış sanki tüm varlıklar. Söylemeyecektim ama kalmasın bende, Hakkım sana helal olsun, Hakkın varsa bende, O da günahlarıma kefaret olsun. Son sözümü söyleyip işte susuyorum, Ve şimdi sessizce bir meçhule gidiyorum. Bilir misin sevgili, Yaralarımın ilacı sendin, Seninle dinerdi gönül sızım, Hep isterdim, dualar ederdim, Keşke sana benzeseydi kızım. Tatlı gülüşünü de, Namusunu da hep muhafaza et, Kal sağlıcakla, Seni Allah’a emanet ediyorum, Benim tatlı bebeğim. Vecdi Murat SOYDAN (Yaşanmamış Aşkların Şairi) 05-06 Haziran 2014- Saat : 00.35-Isparta |