Kapkara öyküler-2“Gönlümün saundunda naziye Makamları ölçek ölüler geçiyor… Sözümden/…” Dur! Öyle gitme biçare karanlığın Yediveren göğsüne/ Ne demişti! Şair nazım “Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle; İşçi tulumuyla Bu güzelim memlekette hürriyet” Ve zangoç dillerin kefesinde peçe El açacak çocuklar oyun pınarlarına Ölüm diye bir şey yok/ Kandırmaca çocuklar Kandırmaca… Hadi tarayın Küçük yollu bakışlarınızı Ekmek atın kuşlara Bu esaret devrinde Bir dilim acıyı bölüp Yüreğinizde uyutun Uslu durun emi/ Susun ki daha çok Daha çok çiğnensin Oyun parkları Kamış sopalar Gözlerinize inat yollar Peşkeş çekilsin/ Dili dökülsün zalimin Hani! Bacası tüten bir trendi Tahta verandalarda çocukluk Yüzlere sıkışmış al basması Kirazların dilde kalan Recmiydi kan bakışlar Sonra; Geceye giyinik kadınların Erk kavgası/ Boylu boyunca Zalimliğin dik alası Şimdi dokunabilirler Saçlarıma/ Acıyı tatmamış Donuk bakışlar Bilinmez Bu çağda Kuru ekmek Hep fakirler içindir Her şey kapkara Öyküdeki geçimdir/ |
Yüreğine
Sağlık
Selam Saygı Sevgi Sabır Ve Dua İle
ALLAH c.c emanet ol