güdemediğim hayallerin dar yamaçlı dağlarına dek düşer şeftali koruğü gülüşlere aşinalığım rüzgârsız dalga gibi kendinden kendinsiz
itîraf: tamam kuşandım mayhoş şuurumu yükseklik korkum bile alçak basınç sarhoş kahvenin son iskemlesinden köşedeki işkembeci yüz yirmi beş adım parfümünün etki alanı kırk... hâlâ sekiyorsun ceylan gibi şehlâ adımlarla aklımda gözlerin rahvan nümayiş unutmadım unutamadım...
ne kadar iştahlı, can alıcı tanıdımsa öylesin eşit sallamamış zaman adalet salıncağını ne kadar canımı acıtsa da bu kabullü suskunluğun dipdiri gravür sancısı gerisi şehir karanlığı gibi avuntu mezarı hep susturucu mu kullanırsın hayat gece yarıları
en kötüsü de kimse bulamaz saklandığın yeri belki anlamsızlık bunca yücelten mânâyı tedirgin, karamsar ve koymuyor hiçbir şey hitâbeti güçlü şiirlerin kovuğunda yakalanmak kadar
test amaçlı sever mi insan acıdan beslenen sadece yarasalar mı hangi sefânın şirkinedir bu iyilik totem olurken güneş her dili öğrenirken yağdalı saçlar önce hafif çisilti sonra ağdalı bir yağmur başlar
arzuhâl; banmak ezbere bildik aromaya bitmeyen tükenmişlik ve kast’ını inkâr eder o delipençe telâş kim sayar ki bir bahçıvan bir gülü bir avuç okşamak için kaç dikeni budar
sen yangını elinde cehennem ben ateşe dayanıklı günahkâr tutarlar bir gün seni de namluya hedef oldun diye içeri atarlar!..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Rüzgârsız Dalga şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Rüzgârsız Dalga şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
sen yangını elinde cehennem
ben ateşe dayanıklı günahkâr
tutarlar bir gün seni de
namluya hedef oldun diye
içeri atarlar
Kutlarım kalemi saygılar