Bir Seni Göremedim, Bir De KendimiGözlerine ilk baktığım da, Karanlıktan aydınlağa yürüyen bir mahkum gibi, Özgürlüğe meyleniyordum. Ki, ben hiç özgürlüğü tanımadım. Hep özgürlük uğruna feda ettim kendimi. Hiç tanımadığım bir kadının gözlerine vurulduğum gibi.!! Bütün denizlerin diplerini yol edindim kendime. Uzun bir yolculuk yaptım. Sakallarım uzadı, Ellerim, Ellerim nasırlandı. Bahçelerde rengarenk açan çiçekleri gördüm. Gülümseyen çiçekleri, Dört nala koşan atları gördüm. Ayağımın tozuna bulanan buğday tanesinin, Sofralara aş olarak indiğini gördüm. Bir seni göremedim, bir de kendimi. Kendime demokrasiyi sordum. Özgürlüğü sordum. Sonra sor ulan dedim. Sevgi nedir dedim. Sevgi ölmek midir dedim? Yaşamak hiç değildi biliyorum. Ölmekle yaşamak arasında, İnce bir çizgi olduğunu öğrendim. Sen gibi bişey olduğunu öğrendim. Sen varsan sevgi vardı, Sen yoksan sevgi yoktu, Demokrasi de öyle. Özgürlük de. Ekmek kırıntısıyla karnını doyuran martıları gördüm. Masmavi denizlerin üzerinde, Göğü kucakladıklarını gördüm. Benim seni kucakladığım gibi. Sonra martıların kulağına fısıldadım. Senin özgürlüğün, onun gözlerinden daha güzel olamaz dedim. Sonra cennetle cehennemi gördüm. Yaşarken ölmeyi gördüğüm gibi. Yokluğun gibi, Zifiri karanlıkları gördüm. Güne merhaba diyen çocukların, Üşüyen ellerini gördüm. Parmak uçlarından saç tellerine kadar, Şarapnel parçaları gibi dağılmış bir yaşamı gördüm. Işıkları söndürülmüş bir şehir gibi. Kendine sığınmacı bir mülteci gibi, Yasaklanmış bir şehri gördüm. Ve seni herşeye benzettiğimi gördüm. Hiçbir şey sana benzemezken. Bir seni göremedim, bir de kendimi İbrahim Dalkılıç 02/06/2014 14:35 İstanbul |