Serçe Düştü
Niçin gül açmadı bu cemre
Ne var bağında, serçe? -Aç! Hem kör, hem de hırçın oldu şu dilin Perçemi sırça dalın, içmedi sılayı Sesi kesin - bilir güvercin gibi Perçindir kanadına göçün yolu Baharı düşleyen yürek için Ağlama duvarını açın! Niçin eğdi bağban, yumru kaşını? Ne var bağrında, goncalar kaça, kurban? Derdinin kâhyası mı, cırcır? İnler cinler, hadi çıkın! Yüzünden düşen bin parça - saçın, kır Peşinden koştuğun onca hiçin Hangi ayazını küstürür, söyle! Hangi yağmur bastırır, ateşini suçun? Hayrınız olur tövbeci kuşa -Hadi, sevabına uçun! Kışın geçmedi bu gece Bir şeyler var ağında, serçe -Kaç! |
Umarım şiirim, kafa karıştırıcı değil, derinlerde bir deneme olarak dipleri incelemeye adaydır.
Bir yandan nefes almaya çalışan kuşun, öte yandan boğucu iklimlerden kaçışını betimleme çabasının, okurum için başka bir bakış olmasını ve irdelenmesini beklemiş ve aylar sonra bir deneme yapmıştım.
Sağ olunuz; analizi verdiniz ve onurlandırdınız şairini.
Sanatla haşır neşir ahvâlinizin devamı dileğimle..
Çok teşekkürler, selamla.