EKMEK KARASI
“Soma Madenci Ağıdı”
Dik gezmek Başı dik dolaşmak adına Bir eliyle eşinin elini Diğeriyle bebesini tutup İnsan gibi yaşayabilmek için Her gün iniyordu madenci kardeşim Direniyordu onuruyla alınteriyle sabırla Yüzlerce metre yerin dibine giriyordu O kara cehenneme saat başına beş lira için Buna bile şükrediyordu İşsizliğin ne zor olduğunu İşsiz kaldığı günlerinden biliyordu Son girişi olduğunu ise bilemedi Helâlleşirdi belki bileydi Bileydi girmezdi o gün Sokmazdı kardeşlerini Kim bilir ki önceden felaketleri ? Soma Maden AŞ İktidara yakın olunca Soruşturmalar gelir geçer Tedbirler alınmaz ikazlar görülmez Yüzlerce emekçi madendeydi yine Dört yüz elli iki metre altında yeryüzünün Bir patlama! Aman Allah’ım… Gaz Zehirlermiş Karbondioksit Karbonmonoksit Öldürürmüş boğarmış Gözünün yaşına bakmazmış Nice yiğitlerin canına kıyarmış. Kömür bandında Sönmüş canlar servis edildi Bir değil on değil yüz değil! Bakan açıkladı; İki yüz beş şehit Seksen beş yaralı Yeter Allah’ım yeter Ne olur artmasın sayı. “Ramazan Demir taburcu oldu” Oğlu kızı karısı sevindi bir tek Megafon haykırdı kurtulanları bir bir Yürekler kanarken ciğerler yanarken İnanma sen yüzlerdeki tebessüme Acıdır acıtır kanatır insanı. Ambulans yanaştı önce Bir sedye ile geldiler yanına madencinin Çekingendi utanıyordu yük olmaktan Bir an eli çizmelerine gitti tedirgin; “Çizmemi çıkartayım mı, kirletmesin” Önce hemşire ağladı sonra doktor Gasteci bile utandı insanlığından… Ah ulan! 14 Mayıs 2014 / 10,30 Muharrem Dere (Gönlüm Soma’da) * Allah rahmet eylesin, âmin… |